Benefícios da Tecnologia Nuclear Russa
Assine o boletim informativo
Fazer sua inscrição
#295Novembro 2025

Benefícios da Tecnologia Nuclear Russa

de volta ao conteúdo

Rosatom, teknolojilerini dost ülkelerle paylaşmaya, onlara yeni bir ekonomik paradigma benimsemeleri ve yaşam kalitelerini iyileştirmeleri için enerji ve teknoloji çözümleri sunmaya kararlıdır. Rus nükleer şirketinin ortakları, nükleer santrallerin inşası sırasında bile bu avantajlardan yararlanmaktadır. Bu konular ve Rus nükleer teknolojilerinin uzaydaki olasılıkları, 15-17 Ekim’de Moskova’da düzenlenen uluslararası Rus Enerji Haftası (REW) forumunda ele alındı. 

Rosatom, yeni nükleer güç santrali inşaatı alanında küresel pazarının yaklaşık % 90’ına sahip. Dünya genelinde 110 Rus tasarımı reaktör ünitesi inşa ediliyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, REW’de yaptığı açıklamada, “Rusya, nükleer enerji zincirinin tamamında yetkinliğe sahip dünyadaki tek ülke. Yurt dışında yeni kapasite inşa ederken, yalnızca enerji üretim tesisleri inşa etmekle kalmıyor, ortaklarımızla birlikte enerji sektörünün ve ilgili endüstrilerin geleceğini şekillendiriyor ve ulusal ölçekte personel, bilim ve teknoloji gelişimi için sağlam bir temel oluşturuyoruz. Mısır, Bangladeş ve Türkiye’de nükleer santral inşa ederken bu ilkeleri izliyoruz. Küresel Güney ülkeleri ve BRICS ülkeleri ile nükleer iş birliğini derinleştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Rosatom’un küresel pazardaki rakipsiz konumunu güvence altına alan şey, Rus nükleer endüstrisinin tam olarak kendi kendine yeterliliğidir. Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, genel kurul toplantısında, “Başka hiçbir şirket, uranyum arama ve madenciliğinden, hizmet dışı bırakma ve çevre projelerine kadar gerekli tüm yetkinlikleri bir araya getirmiyor” dedi.

Rus nükleer mühendisleri, endüstrinin kuruluşundan bu yana nükleer teknolojilerini paylaşıyor ve dünya çapında araştırma ve güç reaktörleri inşa ediyor. Aleksey Likhachev, “Müreffeh bir gelecek inşa etmek için çabalayan ülkelerle teknoloji paylaşımı DNA’mızda var” ifadesini kullandı.

Rosatom bugün 24 güç reaktörü inşa ediyor, Kazakistan’da iki reaktörlü bir enerji santrali için sözleşme imzaladı ve Özbekistan’ın nükleer projesini, altı küçük modüler reaktör yerine iki büyük ve iki küçük reaktör inşa ederek genişletmeyi kabul etti. Belarus, üçüncü büyük reaktörü inşa etme niyetini dile getirdi; Etiyopya ile yeni nükleer santral inşası için bir yol haritası imzalandı ve diğer bazı ülkelerle müzakereler son aşamasında.

İşletme sırasındaki faydalar

Belarus nükleer güç santralinin iki reaktörü, ülkeye temiz enerji sağlıyor ve bu enerji, elektromobilite ve ısıtma gibi alanlarda da kullanılıyor. Üretimden motora ve kazana kadar bu sistemler tamamen karbonsuz. Ülkede 41.000 elektrikli araç bulunuyor ve bu sayının yıl sonuna kadar 50.000’e ulaşması bekleniyor.

Belarus’ta yeni inşa edilen apartmanlar ve müstakil evler elektrikli ısıtmaya dönüştürülüyor. Ülkenin büyük şehirlerine ısı ve elektrik sağlayan BelEnergo, toplam 916 MW kapasiteli elektrikli kazanlar kurdu.

Ülke bununla da kalmıyor, Rosatom ile iş birliği içinde dijitalleşme, katkı teknolojileri, nükleer tıp, enerji depolama sistemleri ve daha fazlası üzerinde çalışıyor. Belarus Başbakan Yardımcısı Viktor Karankevich, “Nükleer enerji kullananlar, enerji güvenliklerini güçlendirme ve aynı zamanda halklarının yaşam kalitesini ve konforunu iyileştirecek koşullar yaratma fırsatına sahipler. Hatta nükleer enerjinin bir ilerleme motoru olduğunu söyleyebilirim. Nükleer enerjiye sahip olanlar ise her zaman bir adım önde olacaklar” diye konuştu.

İnşaat sırasındaki faydalar

Türkiye, şu anda inşaatı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nden (NGS) halihazırda faydalanıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın da belirttiği gibi, yerlileştirme oranı, yani Türk şirketlerinin sağladığı mal ve hizmetlerin payı % 50’yi aşıyor. Bayraktar, “Bu, ikinci ve üçüncü santralleri, hatta Türkiye dışında santralleri inşa etmemize yardımcı olacak. Belki şirketlerimiz Macaristan’daki projeye veya başka yerlerdeki projelere katılabilir” dedi.

A comunidade nuclear global estabeleceu a meta de triplicar a capacidade nuclear total instalada. Junto com financiamento e tecnologia, precisamos de capital humano para alcançá-la, explicou o ministro. E é isso que a Turquia tem: centenas de estudantes turcos se formaram em engenharia nuclear em universidades russas e já estão trabalhando na usina nuclear de Akkuyu. “O desenvolvimento do capital humano é a parte mais importante do nosso programa de energia nuclear”, concluiu o ministro.

Um exemplo de como a indústria nuclear impacta positivamente a vida das pessoas é a história de Sohyla Aboudeif, do Egito, beneficiária da bolsa Marie Skłodowska-Curie da AIEA, que também palestrou na REW. Sohyla Aboudeif realizou sua graduação na Rússia, concluindo seus estudos de pós-graduação no Instituto de Física e Tecnologia de Moscou. Ela fez um estágio na Usina Nuclear de Novovoronezh. Sohyla agora trabalha na automação e digitalização de processos de fabricação. Ela também está envolvida em atividades de P&D: junto com colegas, criou uma instalação para processamento de plástico usando radiação ionizante.

Planos espaciais

Os palestrantes da REW também abordaram como as tecnologias nucleares moldam o futuro. Uma das áreas mais empolgantes é a exploração espacial. “A energia nuclear é a chave para o Sistema Solar. Não podemos viajar muito longe com motores químicos, e a humanidade estaria condenada à órbita baixa da Terra”, disse o cosmonauta Oleg Kononenko na REW.

A Rosatom e a agência espacial russa Roscosmos estão trabalhando na construção de uma usina nuclear lunar. Ela é necessária para viver, trabalhar, realizar experimentos, extrair água gelada das crateras polares, produzir oxigênio e hidrogênio para combustível de foguetes e alimentar sistemas de comunicação a laser. A perspectiva de longo prazo inclui reatores nucleares para alimentar sistemas de suporte de vida de colônias extraterrestres.

“Estamos inspirados pela tarefa de criar uma usina nuclear na Lua. A humanidade nunca resolveu tais tarefas antes. Mas elas estão descritas no projeto espacial nacional, então somos simplesmente obrigados a resolvê-las”, concluiu Alexey Likhachev.