Akkuyu: Kalite, Güvenilirlik, Sürdürülebilirlik
içindekilere geri dönAkkuyu sahasında her ay bir dizi kritik inşaat faaliyeti tamamlanıyor. İnşaat çalışmaları nükleer santralin dört ünitesinde eş zamanlı olarak yürütülüyor. Bunların çoğu, profesyonellikleriyle sektörün prestijli ödüllerine layık görülen Türk işçi ve mühendisler tarafından gerçekleştiriliyor.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) sahasında yedek kazan dairesi için üretilen ekipmanların montajına ağustos ayı sonlarında başlandı. Söz konusu ekipmanlar, nükleer santralin devreye alınma aşamasında reaktör üniteleri için buhar üretimini sağlayacak. Tesisteki çalışmalar, Akkuyu projesine iştirak eden en büyük müteahhitlerinden biri olan Sintek Grup şirketinin Türk mühendisleri ve inşaatçıları tarafından yürütülüyor. Tesiste toplam 175 ton ağırlığında çelik bir yapı kurulacak.
Akkuyu Nükleer A.Ş Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve NGS Yapı İşleri Direktörü Sergey Butckikh, konuya ilişkin şunları söyledi: “Akkuyu NGS sahasında santralin kesintisiz çalışmasını sağlayacak birçok yardımcı bina paralel olarak inşa ediliyor. Kazan dairesi de bu tesislerden biri. Kazan dairesinin içindeki kazanlar, dört güç ünitesi için de monte edilecek. Mevcut kurulum işlemlerinin en önemli özelliklerinden biri de yalnızca Türk uzmanlar tarafından gerçekleştirilmesidir.”
Öte yandan, Akkuyu NGS’nin 1’inci Ünitesinin türbin adasına türbin kondansatörü kurulumuna yönelik çalışmalar da devam ediyor. Birden fazla parçadan oluşan kondansatör demonte olarak sahaya teslim edildi. Monte edildiğinde 25 metre uzunluğunda ve 1000 tonun üzerinde ağırlığa sahip olacak.
Ağustos ayının ikinci yarısında ise, Akkuyu NGS’nin 1’inci güç ünitesine ait kutup vincinin kurulumu tamamlandı. Kutup vincinin montajının tamamlanması sayesinde, reaktör bölmesinin iç koruma kabuğunun montajı, teknik ekipmanın montajı ve açık reaktör üzerindeki boru hatların kontrol amaçlı hazırlığı gibi diğer aşamalar da gerçekleştirilebilecek. Vinç 38,5 metrelik bir yüksekliğe kuruluyor.
Geçtiğimiz ağustos ayı sonlarında, havalandırma sistemlerinin montajında kullanılan metal borular olan hava kanallarının üretimi için atölyede çalışmalara başlandı. Hava kanallarının üretiminin tam kapasiteye erişmesinin ardından üretim hacminin yılda yaklaşık 40 bin m2 olması bekleniyor. Çok yüksek kalitede üretilmesi hedeflenen ürünlerin kontrolü birkaç aşamada gerçekleştiriliyor.
Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdür Birinci Yardımcısı ve NGS Yapı İşleri Direktörü Sergey Butckikh, konuya ilişkin olarak şunları söyledi: “Akkuyu NGS inşaat sahasında hava kanallarının üretimi için bir atölye inşa etme kararı aldık. Çünkü imalat zamanlamasını optimize etme ve mekanik montaj işleri bölümlerine hazır ürün tedarik etme ihtiyacımız var. Mevcut aşamada atölyede tam teşekküllü üretim başlatıldı.”
Türkiye’nin ilk nükleer santrali olma özelliği taşıyan Akkuyu NGS’nin inşası ülkenin üst düzey yetkililerinin de ilgi odağında yer almaya devam ediyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ağustos ayında Akkuyu NGS sahasını ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sahayı incelerken, yetkililerden de gelinen aşamalara yönelik bilgi aldı.
Akkuyu NGS, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhuriyeti Recep Tayyip Erdoğan’ın ağustos ayı başlarında Soçi’de yaptıkları görüşmede de gündeme geldi. Türkiye’deki toplam enerji ihtiyacının %10’unu karşılayacak olan Akkuyu NGS’nin Türkiye için büyük önem taşıdığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, santralin inşaatının proje zaman takvimine uygun olarak ilerlediğini de sözlerine ekledi.
Akkuyu projesinin Türkiye’nin enerji endüstrisi ve çevresi için önemi hem Rus hem de Türk uzmanlar tarafından defalarca dile getirildi. Nükleer Alanda Kadınlar Platformu Türkiye Başkanı (Women in Nuclear Turkey) Gül Göktepe’nin A PARA televizyon kanalına verdiği röportajda da söylediği gibi, bir nükleer santral geniş bir alanı kaplamadan dahi 7/24 kesintisiz elektrik üretebilir ve santral çalışır vaziyetteyken bile sera gazı emisyonu üretmediği için minimum çevre riski taşır. Akkuyu NGS, yenilenebilir enerjilerin aksine nükleer üretimin hava koşullarına bağlı olmaması nedeniyle Türkiye’yi elektrikte kendi kendine yeterli hale getirecek. Gül Göktepe, “Enerji güvenliğimizi sağlamak için nükleer enerjinin Türkiye’deki elektriğin %20’sini oluşturması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Akkuyu NGS sahasındaki inşaat ve montaj işlerinin çoğu Türk müteahhitler tarafından yapılıyor. Örneğin, AKKUYU NÜKLEER A.Ş.’nin kimya atölyesinin birincil devresinin kimyasal analizi uzmanı Çiğdem Yılmaz, her yıl Rus nükleer endüstrisindeki nükleer işletmelerden yaklaşık 300 bin çalışan arasında Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom tarafından düzenlenen “Yılın İnsanı 2021” yarışmasında ödüle layık görüldü. Ödül alan Çiğdem Yılmaz, bor-10 izotopunun analizi için kütle spektrometresi yerine yüksek çözünürlüklü bir atomik absorpsiyon spektrometresinin kullanılmasını önermişti.
Çiğdem Yılmaz, ödüle layık görülmesi dolayısıyla yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bu ödül, bana Akkuyu NGS projesinde gerçekleştirilebilecek yeni başarılar için ilham veriyor. Santraldeki meslektaşlarımın çoğu, nükleer teknolojilerin derinlemesine incelenmesiyle ilgileniyor ve biz de teknolojilerin gelişimine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Bu ödül, Akkuyu Nükleer Santral projesindeki ‘bilgi aktarımı’ sürecinin bir meyvesidir. Proje için eğitim programına katılan Türk vatandaşları, önde gelen Rus üniversitelerinde ‘nükleer enerji mühendisliği’ dalında prestijli bir eğitim alırlar ve daha sonra mevcut nükleer santrallerde yaptıkları stajlarda teorik bilgilerini pekiştirirler. Bir nükleer santralin içeriden nasıl inşa edildiğini, nasıl denetlendiğini, hangi sistem ve bileşenlerle çalışmasının sağlandığını biliyoruz. Bugün, gelecek vaat eden ve yüksek teknolojili endüstri için bir yol haritasının belirlenmesinde ve ülkemizde nükleer enerji lisans tabanının oluşturulmasında şimdiden doğrudan rol oynuyoruz.”
Ağustos ayı ortasında Akkuyu NGS sahasında inşaatçılar için tören düzenlendi. Rusya’da her ağustos ayının ikinci pazar günü kutlanan ve Akkuyu NGS sahasında da artık bir gelenek haline gelen “İnşaatçılar Günü” kapsamında gerçekleştirilen törene, Akkuyu NGS projesinde yer alan yirminin üzerinde firmanın temsilcileri katıldı. AKKUYU NÜKLEER A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, şunları söyledi: “Biz sadece bir nükleer santral inşa etmiyoruz; bilim, teknoloji, eğitim ve diğer alanlarda Rus-Türk iş birliğini daha da güçlendirmek adına Türkiye’deki ilgili birçok endüstrinin gelişimi için temel de oluşturuyoruz. Biz aslında birkaç kuşak mühendis ve enerji mühendisi için, bölgenin ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tümü için geleceği inşa ediyoruz!”
Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom, nükleer santral inşa etmenin yanı sıra bölgedeki sosyal girişimlere de aktif olarak katkıda bulunuyor. AKKUYU NÜKLEER A.Ş., Göksu Nehri Deltası’ndaki korunaklı doğal alanda gerçekleştirilen kaplumbağa izleme ve koruma girişimine ortak oldu. Akkuyu NGS çalışanlarının da yaşadığı Taşuçu mahallesi yakınındaki Kum mahallesinde, artık geleneksel hale gelen çöp toplama etkinliği düzenlendi. Söz konusu etkinliğe Akkuyu NGS Projesi’nde görev yapan 100’den fazla işçi, araştırmacı ve gönüllü katıldı. Sahildeki çöplerin temizlenmesinin ardından kaplumbağa izleme projesinin küratörleri gönüllülere yuvalamanın özellikleri ve deniz kaplumbağaları için temiz bir alanın önemi hakkında bilgiler verdi.
AKKUYU NÜKLEER A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva da konuyla ilgili olarak, “Bir nükleer santralin inşası aşamasında, bulunduğumuz bölgeyle ilgileniyoruz, önümüzdeki on yılda ise bu eşsiz bölgeye nasıl fayda sağlayabileceğimizi değerlendiriyoruz. Deniz kaplumbağası popülasyonunun korunmasına özen gösteren ve yardım eden bilim insanları ve gönüllülerden oluşan ekibe teşekkür ediyorum” diye konuştu.