Yeşil Enerjiye Giden Yol
Bültene Abone Olun
Abone ol
#277Temmuz 2024

Yeşil Enerjiye Giden Yol

içindekilere geri dön

Kazakistan, Nisan ayında Dünya Nükleer Birliği (WNA) ve Kazakistan Enerji Bakanlığı tarafından nükleer enerjinin geleceğini tartışmak üzere düzenlenen Dünya Nükleer Gündemi forumuna ev sahipliği yaptı. Rosatom Kalkınma ve Uluslararası İş Geliştirmeden Sorumlu Birinci Genel Müdür Yardımcısı Kirill Komarov, şirketin nükleer üretim kapasitesinin küresel ölçekte artmasına yönelik katkısından bahsetti.

Rus tipi karbonsuzlaştırma

Kirill Komarov, “Nükleer enerjinin dünya çapında düşük karbonlu enerji karışımının temelini oluşturacağına inanıyoruz” dedi. Komarov ayrıca sürdürülebilir enerji çözümleri arayışında olan dünyanın bu alanda eşi görülmemiş fırsatların kaynağı olarak nükleer enerjiye yöneldiğini kaydetti. UAEA’nın tahminlerine göre, küresel nükleer kapasite 2050 yılına kadar 2,5 kat artabilir. Kirill Komarov, bu artışı sağlamak için nükleer enerjinin siyaset tarafından yönlendirilen doğru ve yanlış ayrımının üstesinden gelmek, açık bir profesyonel tartışma başlatmak ve nükleer enerji projelerine entegre bir yaklaşım izlemek gerektiğini vurguladı.

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu, başta Rusya’da olmak üzere nükleer üretimin artırılması için çaba harcıyor. Kirill Komarov’un da belirttiği üzere Rosatom, ülkede üretilen toplam elektrik enerjisinin %20’sini karşılayarak Rusya’nın en büyük düşük karbonlu elektrik üreticisi konumunda bulunuyor. Toplam 28,5 GW kapasiteye sahip 36 güç ünitesini işleten Rusya, nükleer kapasite açısından dünyanın ilk beş ülkesi arasında yer alıyor. Urallar, Sibirya ve Uzak Doğu’daki yeni nükleer santraller sayesinde 2045 yılına kadar ülkenin enerji karışımında nükleerin payının %25’e ulaşması bekleniyor. Rusya’da toplam kapasitesi 30 GW olan en az 29 güç ünitesinin inşa edilmesi planlanıyor. Plan hayata geçirildiğinde, Rusya’daki nükleer santrallerin toplam kapasitesi, işletmedeki RBMK reaktörlerinin 2030’larda devreden çıkarılacağı göz önüne alındığında, bir buçuk kat artacak.

Bununla beraber Rosatom dünya çapında nükleer kapasitenin artırılmasına da büyük katkı sağlıyor. Dünya çapında ihracat için üretilen 25 nükleer güç ünitesinden 22’si Rus nükleer enerji kuruluşu tarafından inşa ediliyor. Kirill Komarov, bu konuda şunları söyledi: “Rosatom, entegre bir nükleer teknoloji tedarikçisi ve yeni inşa alanında küresel lider haline geldi. Teknolojilerimiz ve uzmanlığımız, dünyanın dört bir yanındaki ortaklarımıza karbon ayak izinin azaltılması ve sürdürülebilir kalkınma için çözümler sağlayabilir.”

VVER-1200 reaktörlü güç üniteleri, ulusal enerji sisteminin istikrarlı işlemesini sağladığından büyük ölçekli nükleer üretim projeleri için en iyi çözümü teşkil ediyor. Bunlar, kaza olasılığını en aza indiren ek güvenlik sistemlerini içeren III+ Nesil güç üniteleri olma özelliği taşıyor. Rusya’da dört, Belarus’ta iki ünite faaliyet gösterirken Türkiye, Bangladeş, Çin ve Mısır’da da ünitelerin inşası devam ediyor. Macaristan’da yeni bir VVER-1200 ünitesi için ilk beton yakında dökülecek.

Küçük ölçekli üretime gelince, Rosatom dünyada bu yönde sözden eyleme geçen ilk şirket oldu ve Akademik Lomonosov adlı gelişmiş bir yüzer nükleer güç santrali inşa etti. Söz konusu santral şimdiden Rusya’nın en kuzeyindeki Pevek kenti için 70 TWh’den fazla elektrik üretti. Bu santralden elde edilen deneyim günümüzde RITM-200 reaktörlü yeni bir yüzer güç ünitesi serisi geliştirmek amacıyla kullanılıyor. Bunlardan ilkinin 2029 gibi erken bir tarihte Çukotka’daki Baimsky GOK maden sahasına elektrik enerjisi sağlamaya başlaması bekleniyor. RITM-200 teknolojisi ayrıca Yakutistan’daki Kyuchus altın yatağında karada küçük ölçekli bir nükleer santral inşa etmek için de kullanılacak. Kirill Komarov bu konuya ilişkin olarak, “Her tüketici 100 MW’a ihtiyaç duymuyor, bu nedenle Rosatom daha küçük kapasiteli reaktörler sunuyor. Örneğin, Sovinoye altın yatağı için 10 MW SHELF-M reaktörlü bir güç ünitesi tasarlanıyor. Elde ettiğimiz deneyim, uluslararası ortaklarımıza en iyi SMR çözümlerini sunmamıza olanak sağlıyor” dedi.

Öncelikli olarak Proryv (Atılım) Projesi çatısı altında yeni reaktör teknolojileri geliştiriliyor. Söz konusu teknolojiyi, kurşun soğutmalı hızlı nötron reaktörü BREST-OD-300, kullanılmış yakıt yeniden işleme ünitesi ve yakıt üretim/yeniden imalat ünitesini içeren deneysel bir nükleer güç santrali (Rusça’da ODEK olarak kısaltılıyor) oluşturuyor. Kirill Komarov bu konuyla ilgili olarak “Devreye alındığında, kapalı nükleer yakıt döngüsünü gerçeğe dönüştürecek” dedi. Kirill Komarov, yeniden işlenmiş uranyum ve plütonyumun çoklu kullanımının yakıt stoklarını kat kat artıracağını ve hızlı nötron spektrumunun uzun ömürlü radyoaktif izotopların bertaraf edilmesine yardımcı olacağını söyledi. Önümüzdeki on yıl içinde Rosatom, Proryv çözümlerine dayalı büyük ölçekli enerji üretim tesisleri kurmayı planlıyor.

Kirill Komarov konuyla ilgili olarak şunları kaydetti: “Sonuç olarak iklim gündeminin Rosatom için önemli bir öncelik olduğunu vurgulamak isterim. Tüm çözümlerimiz, Rusya’da ve dünya genelinde karbondioksit emisyonlarının azaltılması çabalarına büyük katkı sağlamaktadır.”

Kazakistan’da nükleer enerji

WNA konferansına ev sahipliği yapan Kazakistan, uzun yıllardır nükleer güç santrali kurma seçeneğini değerlendiriyor. Nükleer, Kazakistan için bilinmeyen bir olgu değil. Dünyanın ilk ticari hızlı nötron reaktörü BN-350 1970’lerde bu ülkede faaliyete geçmişti. Reaktör hizmet dışı bırakılmış olsa da ülke, üç araştırma reaktörünü işletmeye devam ediyor. Enerji Bakan Yardımcısı Sungat Yesimkhanov konuya ilişkin olarak şunları belirtti: “Nükleer enerji halihazırda Kazakistan’ın kimliğinin önemli bir parçasıdır.”

Son birkaç yıldır yaşanan kesintiler Kazakistan’ın enerji sisteminin zor durumda olduğunu ve yıllar içinde daha da kötüleşeceğini ortaya koyuyor. Bu nedenle ülke yönetimi, iş dünyası ve halk, güvenilir ve sürdürülebilir enerji çözümleri bulma konusunda derin endişe duyuyor. Nükleer güç santrali inşa etme kararının referanduma sunulması planlanıyor. Balkaş Gölü kıyısındaki Ülken kasabası yakınlarında nükleer santral için uygun bir alan belirlendi.

Kazakistan hem büyük hem de küçük ölçekli nükleer üretimle ilgileniyor. Kazakistan Enerji Bakanlığı Atom Enerjisi ve Sanayi Dairesi Müdür Yardımcısı Gulmira Mursalova konuyla ilgili olarak, “Kazakistan’ın ilk nükleer güç santrali büyük kapasiteli bir reaktöre sahip olacak. Küçük modüler reaktörler, kullanımdan kaldırılan kömürlü termik santrallerin yerini alacak bir seçenek ve bazı bölgeler için ideal bir çözüm olabilir” ifadelerini kullandı.

WNA Genel Müdürü Sama Bilbao y León, da, “Kazakistan nükleer enerjinin sunduğu avantajlardan faydalanmak için iyi bir konuma sahip. Küresel nükleer topluluk bu çabalarında ülkeyi desteklemeye hazır” dedi. Sama Bilbao y León, bundan sonra atılacak en önemli adımın, nükleer enerji konusunda ulusal bir fikir birliğine varılması olduğunu söyledi. Sama Bilbao y León, “Kazakistan küresel çekirdek ailenin bir parçası olmaya karar verir vermez, onu memnuniyetle karşılayacağız” diye konuştu.