Nükleer Eğilim Belirleyici
Bültene Abone Olun
Abone ol
#282Ekim 2024

Nükleer Eğilim Belirleyici

içindekilere geri dön

Rus nükleer bilimciler ve enerji mühendisleri, kendi alanlarında dünya çapında liderler olarak görülüyor. Ortaklarıyla yakın temas halinde çalışan Rus nükleer enerji kuruluşuna bağlı şirketler, mevcut teknolojileri geliştiriyor ve geleceğin teknolojilerini mümkün kılıyor. Bu eğilimler, Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev tarafından UAEA Genel Konferansı ve Rusya Enerji Haftası’nda yaptığı konuşmalarda ana hatlarıyla belirtildi.

Geçmiş ve günümüz

Aleksey Likhachev, Eylül ayı ortasında Viyana’da düzenlenen UAEA Genel Konferansı’ndaki konuşmasına başlarken, dinleyicilere nükleer enerjinin nasıl doğduğunu şu sözlerle hatırlattı: “Yetmiş yıl önce, Sovyet şehri Obninsk’te ilk nükleer güç santralinin faaliyete geçmesiyle dünya bir dönüm noktasını geride bıraktı.” Aleksey Likhachev, Sovyetler Birliği’nin aynı zamanda UAEA’nın kurucularından biri olduğunu ve yasal halefi olarak Rusya’nın, uzmanlık bilgisi ve finansman sağlayarak ajansın faaliyetlerini desteklemeye devam ettiğini belirtti.

Aradan geçen yetmiş yıl boyunca Rusya, nükleer enerji alanındaki liderliğini güçlendirdi ve geliştirdi. Belarus NGS’nin işletmeye alınması, Mısır’daki El Dabaa NGS’nin 4’üncü Ünitesine ilk betonun dökülmesi, Bangladeş’teki Ruppur NGS’ye nükleer yakıt teslimatı ve Bolivya’daki Nükleer Araştırma ve Teknoloji Merkezi’ne bir araştırma reaktörü kabının yerleştirilmesi 2023’ün kilometre taşları arasında yer alıyor. Rosatom, Türkiye, Macaristan ve İran’da nükleer güç santralleri inşa etmeye devam ediyor, Çin ve Hindistan’daki nükleer güç santrallerinin inşasına da destek veriyor.

Rusya’da Kursk II NGS’nin 1’inci Ünitesi’nin yıl sonuna kadar ilk kritik seviyeye ulaşması planlanıyor. Leningrad II NGS’nin 3’üncü Ünitesi’nin temeli için ilk beton döküldü. Mühendislik incelemelerinin tamamlandığı Smolensk II NGS’de işçiler sahadaki çalışmalarına devam ediyor.

Rosatom ayrıca Obninsk’te Avrupa’nın en büyük radyofarmasötik fabrikasını inşa ediyor ve kısa süre önce yeni bir buzkıran olan Leningrad’ın temelinin atılmasıyla Rusya’nın nükleer enerjiyle çalışan buzkıran filosunu genişletmek için çalışıyor.

Aleksey Likhachev bu konuyla ilgili olarak, “Nükleer eğitim için küresel bir merkez olan Obninsk Tech’i kurarak nükleer personel eğitimini yepyeni bir düzeye çıkardık. Merkezin altyapısı bilimsel bir konferans, eğitim etkinliği ya da gençlik buluşması için 10 bin kişiyi ağırlayabilecek kapasitededir” dedi.

En önemli trendler

UAEA Genel Konferansında konuşan Aleksey Likhachev, 21. Yüzyılda küresel nükleer endüstrinin gelişimini belirleyecek olan ve Rusya’da gelişen iki eğilimi açıkladı.

Nükleer yakıt döngüsünün kapatılması bu eğilimlerden en önemlisi olarak öne çıkıyor. Rusya’da Rosatom, amiral gemisi Proryv (Rusça’da “atılım” anlamına geliyor) Projesi kapsamında IV. Nesil entegre enerji üretim tesisi inşa ediyor. Tesis, 300 MW kapasiteli kurşun soğutmalı hızlı nötron reaktörü BREST ile kullanılmış yakıtın yeniden işlenmesi ve taze yakıt üretimi için yerinde modüller içeren bir güç ünitesinden oluşacak. Tamamlandığında “kapalı” bir nükleer yakıt döngüsünde faaliyet gösteren ilk tesis olacak. Aleksey Likhachev konuyla ilgili olarak şunları belirtti: “Bu, kullanılmış nükleer yakıtın tekrar tekrar kullanılmasını mümkün kılacak kapsamlı bir çözümdür. Söz konusu yaklaşım kullanılmış yakıt yönetimiyle ilgili tüm sorunları ortadan kaldıracak, nükleeri daha sürdürülebilir hale getirecek ve neredeyse sınırsız bir nükleer yakıt kaynağı sağlayacaktır.”

Kısa bir süre önce, Beloyarsk NGS’de faaliyet gösteren hızlı nötron reaktörü BN-800’e, en tehlikeli radyonüklidleri yakmak için minör aktinitler içeren yakıt demetleri yüklendi. Daha da büyük bir hızlı nötron reaktörü olan BN-1200’ü inşa etme projesi, çevre düzenleyici kurumlardan olumlu görüş aldı.

Rosatom Genel Müdürü’nün de belirttiği üzere, Rusya’nın geleceğin nükleer endüstrisini şekillendirmeye yönelik girişimleri giderek daha fazla uluslararası ilgi çekiyor. Geçen yıl Rosatom ve Çin, hızlı nötron reaktörleri ve nükleer yakıt döngüsünün kapatılması için kapsamlı ve uzun vadeli bir iş birliği programı imzaladı. Bu yılın Mayıs ayında Hindistan temsilcileri Proryv Projesi sahasını ziyaret etti.

Diğer eğilim ise küçük ölçekli enerji üretimi. Rosatom bu konuda da öncülük yapıyor. Bugün dört yüzer nükleer güç ünitesi daha yapım aşamasında bulunuyor ve bunların tümü dünyanın tek yüzer nükleer güç santrali olan Akademik Lomonosov’dan daha güçlü olma özelliği taşıyor. RITM-200N reaktörleri ile Rusya’nın ilk kara tabanlı SMR’ını inşa etmek için çalışmalar devam ediyor.

Aleksey Likhachev ayrıca UAEA’nın SMR Platformu ve SMR Düzenleyicileri Forumu kapsamındaki çabaları da dâhil olmak üzere küçük ölçekli nükleer üretim konusunda izlediği tutarlı yaklaşıma da değindi.

Mayıs ayında Rosatom ve Özbekistan, altı küçük modüler reaktörden oluşan bir nükleer güç santralinin inşası için dünyanın ilk ihracat anlaşmasını imzaladı. İnşa edilmesi planlanan SMR için altyapı kurma çalışmaları başlamak üzere. Rus nükleer enerji kuruluşu ayrıca Özbek meslektaşlarına nükleer endüstri için düzenleyici bir çerçeve oluşturma konusunda da destek sağlıyor.

Daha sonra Rusya Enerji Haftası (REW) uluslararası forumunda konuşan Özbekistan Enerji Bakanlığı Nükleer Enerji Geliştirme Ajansı Direktörü Azim Akhmedkhadzhaev, ülkenin artan nüfusa ve ulusal ekonomiye güvenilir ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı sağlama çabasıyla nükleer enerjiyi seçtiğini söyledi. Azim Akhmedkhadzhaev Taşkent hükümetinin, daha fazla esneklik ve daha az su talebi dolayısıyla küçük ölçekli üretimi tercih ettiğini ve Rosatom’u diğer tedarikçiler arasında en iyi teklifi verdiği için seçtiğini belirtti.

Teknolojik egemenliğin ihracı

Küresel nükleer endüstri için bir eğilim belirleyici olan Rosatom, teknolojik egemenliğini diğer ülkelere kolaylıkla ihraç ediyor. Bu durum Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından Rusya Enerji Haftası’nda dile getirildi. Vladimir Putin, “Rusya, uçtan uca araştırma ve tedarik zincirleri kurarak ortaklarının enerji sektöründeki teknolojik egemenliklerini güçlendirmelerine yardımcı olmaya hazırdır. Nükleer enerjinin barışçıl kullanımını teşvik etmek için ortaklıklar, Rosatom’un yurtdışında nükleer santraller inşa etmesi, yerel personelin eğitimiyle, yeni tesisler için mühendislerin, işçilerin ve yöneticilerin eğitimiyle bir arada büyüyerek devam ediyor. Aslında biz sadece bir nükleer santral inşa etmiyoruz, Rosatom’da dedikleri gibi ortaklarımız için yeni bir enerji ve ekonomi sektörü kuruyoruz” diye konuştu.

Aleksey Likhachev Rusya Enerji Haftası’nda yaptığı konuşmada bu fikri daha da ileri taşıdı. Öncelikle, bir nükleer güç santralinin inşası, bir enerji üretim tesisi kurmanın çok ötesinde, ev sahibi ülkede yeni bir endüstri kurmaya, öğrenciler ve personel eğitiminden işletmeden çıkarmaya kadar uzanıyor. Likhachev, bu konuda söz konusu ortaklıkların 100 yıl boyunca devam ettiğini vurguladı. İkinci olarak, nükleer enerji kuruluşunun uluslararası projelerinde yerel içeriği mümkün olduğunca artırmaya çalışıyor. Yerel içerik, yani Rosatom ve ulusal düzenleyiciler tarafından kalifiye edilen yerel yükleniciler tarafından sağlanan mal ve hizmetlerin payı, her zaman belgelerde belirtilenden daha yüksek olma özelliği taşıyor. Üçüncü olarak, tesis çalışır durumdayken Rosatom, yerel bakım şirketlerine ve yedek parça tedarikçilerine iş veriyor.

Aleksey Likhachev, “Belirli bir aşamada, yedi ila sekiz ünitenin faaliyete geçmesinden itibaren, ülkenin kendi yerel yakıt teknolojisine sahip olması ekonomik olarak mümkün hale geliyor. Üretim maliyetlerini her zaman optimize ettiğimiz için biz de bundan faydalanıyoruz. Mal ve hizmetlerin yerel olarak tedarik edilmesi, görevin niyetle örtüştüğü durumlarda söz konusudur” dedi. Likhachev ayrıca başka bir ülkede nükleer endüstri kurmanın Rus nükleer endüstrisini daha güçlü hale getirdiğini de sözlerine ekledi. Rosatom Genel Müdürü, “Ne kadar çok teknolojik egemenlik ihraç ederseniz, o kadar güçlü, egemen ve bağımsız olursunuz. Talep gören III. Nesil çözümlerimizi ihraç ederken, IV. Nesil teknolojinin imkânlarını sergilemek için de bir o kadar çaba harcıyoruz. Bu kesinlikle bir kazan-kazan durumu” diye konuştu.

Rusya’nın Yeni Nükleer ve Enerji Teknolojileri ulusal projesi, yeni nesil teknolojilerin geliştirilmesini teşvik etmek amacıyla 2025-2030 yılları arasında ülkede, “Büyük ve Küçük Nükleer Santrallerin Seri Hale Getirilmesi”, “Yeni Nükleer Enerji Mühendisliği”, “Nükleer Yakıt Döngüsünün Kapatılması için Deneysel Standlar”, “Termonükleer Mühendislik Teknolojileri” ve “Nükleer Enerji Mühendisliği için Özel Malzeme ve Teknolojiler” olmak üzere beş federal programın uygulanmasını öngörüyor. Bu programlar, Rusya’nın nükleer alandaki küresel liderliğini pekiştirmeyi amaçlıyor. Vladimir Putin Rusya Enerji Haftası’nda yaptığı konuşmada, “Liderliğimiz artık küresel. Bu, lider kuruluşumuz Rosatom’un ne kadar fazla iş yaptığından da anlaşılıyor” dedi

Uluslararası iş birliği

Rusya’nın lider rolü, uluslararası nükleer camia tarafından kabul görüyor. UAEA Genel Müdür Yardımcısı Mikhail Chudakov Rosatom Bülteni’ne verdiği özel demeçte “Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi’nin dediği gibi, Rusya nükleer enerji gelişiminden dışlanamaz, Rusya olmadan bu mümkün değil” ifadelerini kullandı. Chudakov, “Nükleer enerji endüstrisinde en önemli şey uluslararası iş birliğidir. Bu, UAEA, Dünya Nükleer Operatörler Birliği ve küçük modüler reaktörlerin yaygınlaştırılmasını hızlandırmak için düzenleyici yaklaşımları uyumlaştıran Nükleer Uyumluluk ve Standartlaştırma İnisiyatifi’nde açıkça görülmektedir. Elbette Rusya her yerde varlık göstermektedir. Örneğin Rosatom Teknik Akademisi’nde meslektaşlarını ağırlamaktadır. Bu yıl Rusya’da Rosatom tarafından düzenlenen etkinliklerin sayısında azalma olmadı. Rusya, UAEA’nın her etkinliğine ve çalışma grubuna aktif olarak katılmaya devam ediyor. Evet, konferanslarda Rus konuşmacıların görünürlüğünü azaltma girişimleri oldu ancak bu durumun giderek daha az yaşanması için bu durumu iyileştiriyoruz” diye konuştu.

Rosatom yöneticileri, Rusya Enerji Haftası’nda diğer ülkelerin temsilcileriyle toplantılar yaptı. Aleksey Likhachev, Myanmar Elektrik Birliği Bakanı Nyan Tun ile bir SMR’nin (Küçük Modüler Reaktör) Myanmar’da inşa edilmesi projesindeki ilerlemeyi ve rüzgâr enerjisi üretimi alanındaki iş birliğini görüşmek üzere bir araya geldi. Hatırlatmak gerekirse, Rosatom Yenilenebilir Enerji (o zamanki adıyla Novawind), Myanmar Elektrik Gücü Bakanlığı ve Myanmar merkezli Zeya & Associates şirketi, ülkede 200 MW kapasiteli bir rüzgâr çiftliği inşa etmek için mutabakat zaptı imzalamıştı. İmza, geçen yıl Haziran ayında St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu’nda atılmıştı.

Aleksey Likhachev ve Belarus Enerji Bakanı Alexey Kushnarenko, Belarus Nükleer Güç Santrali’nin bakımı, nükleer yakıt tedariki ve nükleer yakıt döngüsündeki ortak projelerin yanı sıra Rusya ve Belarus Birlik Devleti’nin teknolojik egemenliğini sağlamaya yönelik yeni nükleer olmayan girişimleri görüştü.

Sırbistan’ın uluslararası iş birliğinden sorumlu bakanı Nenad Popović ve Aleksey Likhachev, nükleer teknolojinin enerji dışı uygulamaları ve Rus üniversitelerinde nükleer ve ilgili personelin eğitimi konularını ele aldı. Taraflar, Sırbistan’da nükleer enerji üretimi ve nükleer yakıt tesislerinin inşasıyla ilgili yasakların kaldırılması halinde, nükleer enerji projelerinin hayata geçirilmesi konusunda iş birliği yapmayı planlıyor. Bu kısıtlamaların kaldırılması olasılığı değerlendiriliyor.

Rosatom Uluslararası İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Nikolai Spassky, Mali Ekonomi ve Maliye Bakanı Alousséni Sanou başkanlığındaki Mali heyetiyle de bir araya geldi. Toplantıda Enerji ve Su Bakanı Bintou Camara, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Madina Sissoko Dembélé ve Maden Bakanı Amadou Keita da hazır bulundu. Taraflar, ülkede güneş enerjisi santrallerinin inşası, jeolojik keşifler ve iş birliğinin genişletilmesi konularını ele aldı ve yakın temaslara devam etme konusunda mutabık kaldı. Mali tarafı, Nikolai Spassky’nin yıl sonuna kadar bir Rus nükleer santralini ziyaret etme davetini kabul etti.