Güçlü, Güvenlir ve Etkili
içindekilere geri dönAkkuyu’da 1’inci Ünite’de tam ölçekli ön devreye alma işlemleri devam ediyor. 1’inci Ünite’nin sistemleri ve ekipmanları kademeli olarak işletmeye hazır hale getiriliyor ve tasarım parametrelerine uygunluk açısından kapsamlı şekilde kontrol ediliyor. Diğer ünitelerdeki çalışmalar planlandığı gibi devam ediyor.
Kasım ayının başında, işçiler 1’inci güç ünitesine ait reaktör binasının dış koruma kabuğunun kubbesinin betonlanması işlemini tamamladı. Bu işlem dört aşamada yapıldı ve 104 gün sürdü. Dış koruma kabuğu, reaktör ünitesinin temel güvenlik unsurudur. Güçlendirilmiş beton yapısı, reaktörü dış etkilerden güvenli şekilde koruyacak.
Ekim ayı sonunda, işçiler 1’inci Ünite’nin türbin binasındaki türbin statoruna bir rotor takmayı tamamladılar. Rotor, 245 ton ağırlığında büyük boyutlu bir ekipman parçası olduğundan, kurulum için türbin binasının ana köprü vinçinin kullanılması gerekti.
AKKUYU NÜKLEER A.Ş. Genel Müdürü Sergei Butckikh, “Çalışanlarımızın ve mühendislerimizin ortak çabaları sayesinde, rotorun statora yerleştirilmesi, yataklara monte edilmesi ve kurulması gibi karmaşık ve kritik işlemleri başarıyla yerine getirdik. Rotor kurulumu, tüm yardımcı sistemlerin statora bağlanmasını sağlayacak. Bu ayrıca çalışanların türbin ve jeneratör şaftlarını hizalamalarına da olanak tanıyacak” dedi.
Rotor yerine yerleştirildiğinde, türbin montaj süreci son aşamaya geçer. İlk olarak, türbin ve jeneratör rotorlarının şaftları tek bir hatta bağlanır ve hassas bir şekilde hizalanır. Daha sonra türbin ünitesi, tornaçark donanımı kurulumu ve sonraki bir dizi ön devreye alma testi için hazır hale gelir.
Yine ekim ayı sonunda, Akkuyu NGS inşaat alanına bir düşük basınç ısıtıcısı (LPH) teslim edildi. Bu cihaz, ana yoğuşma suyunu ısıtarak ve gerekli sıcaklığı koruyarak reaktör ısı kullanımının verimliliğini artırıyor. LPH, Türkiye’ye teslim edilmeden önce, Moskova yakınlarındaki Podolsk’taki üretim tesisinden Saint Petersburg limanına, ardından üç deniz ve bir okyanusu aşarak Akkuyu’ya kadar uzun bir yolculuk yaptı.
Akkuyu projesi Türk liderliğinin ilgi odağıdır. Ekim ayı sonunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) milletvekillerinden oluşan bir heyet nükleer santralin inşaat alanını ziyaret etti. Milletvekilleri, inşa halindeki güç ünitelerinin panoramik görüntüsünü sunan sahanın en yüksek noktasına götürüldü. Daha sonra, Akkuyu NGS’nin 2’nci ve 3’üncü üniteleri için türbin bileşenleri ve reaktörler gibi büyük boyutlu ekipmanların depolandığı bir alanı incelediler. Ziyaretin ardından yapılan toplantıda, milletvekillerine inşaat projesinin ilerleyişi hakkında ayrıntılı brifing verildi.
TBMM heyetine başkanlık eden Yusuf Ziya Yılmaz, ziyaretle ilgili olarak, “Akkuyu NGS, belki de dünyanın en büyük ve en iddialı projelerden biri. Enerji, herhangi bir ülkenin gelişiminde vazgeçilmez bir unsur olduğundan, ulusal enerji sisteminin sürdürülebilirliğine önemli bir katkı sağlayacaktır. Toplam kapasitesi 4.800 MW olan Akkuyu NGS’nin dört güç ünitesinin de yakında devreye girmesini ve Türkiye’nin enerji sektörünün istikrarının anahtarı olmasını sabırsızlıkla bekliyorum” açıklamasını yaptı.
İnşaatın ötesinde
Akkuyu NGS’nin inşasının başlamasından bu yana Rosatom ev sahibi topluluklarda çok sayıda eğitim ve sosyal girişim başlattı. Bunların en göze çarpanlarından biri yelken yarışı, çevre eylemi ve diğer etkinlikleri kapsayan “Ruhun Yelkenleri” etkinliğidir. Bu yılki yelken yarışına üç yat katıldı. Her zamanki gibi, Akkuyu NGS çalışanları, engelli ve engelsiz kişilerden oluşan ekiplerde yer aldı. Yarışmanın galibi, Mersinli engellilerin de yer aldığı Mersin Kent Yelken Kulübü “Kurs” takımı oldu. Yatlar yarışırken, kıyıda da atölye çalışmaları yapıldı. Etkinlik akşam konseriyle sona erdi.
Sergei Butckikh, “Rosatom, insan potansiyelinin geliştirilmesini amaçlayan girişimlerin aktif bir organizatörü ve destekçisidir. Akkuyu Nükleer çalışanları, beş yıldır üst üste Ruhun Yelkenleri misyonunun faaliyetlerine memnuniyetle katılıyor. Bu benzersiz girişim, insanlara destek olma, kendilerini ve içinde bulundukları koşulları aşma ve yeni yetenekler geliştirme fırsatı veriyor” dedi.
Bir diğer geleneksel etkinlik olan olta balıkçılığı turnuvası ise kasım ayı başında Akkuyu NGS sahasına yakın Yeşilovacık köyü yakınlarında düzenlendi.
Turnuvaya Mersin ilinin ilçelerini temsil eden on altı amatör balıkçı katıldı. Yarışmacılar, en büyük av için bir takım yarışması ve en büyük balık için bireysel yarışma olmak üzere iki kategoride yarıştılar. Yarışmacılar toplamda 42 kilogram balık yakaladı. Yakalanan balıkları tarttıktan ve kazananları belirledikten sonra, Akkuyu Nükleer’den bir dozimetri uzmanı yakalanan balıklarda radyasyonu ölçtü. Ölçüm sonuçları doğal arka plan radyasyon değerleriyle tutarlı çıktı.
Silifke Kaymakamı Abdullah Aslaner, “Test sonuçları, Akkuyu NGS sahası yakınlarında yakalanan balıkların tüketilebileceğini bir kez daha doğruladı. Bu, nükleer santralin deniz ekosistemleri için güvenli olduğu anlamına geliyor” diye konuştu.
Sergei Butckikh de, “Uzmanlarımız, birkaç yıldır Akkuyu NGS sahasının çevresindeki 30 kilometrelik alanda çevresel parametrelere ilişkin gözlemler yapıyor. Düzenli olarak hava, toprak, bitki ve balık örneklerini alıyoruz” dedi.
Sadece Türkiye’de değil
Akkuyu’ya benzer ölçekte bir diğer inşaat projesi de Mısır’ın ilk nükleer santrali El Dabaa’dır. Rosatom, dört VVER-1200 reaktör ünitesinin tamamını eş zamanlı olarak inşa ediyor. Kasım ayının başında, El Dabaa nükleer santralinin 4’üncü Ünitesi için kor tutucu inşaat alanına sevk edildi. İşçiler, ekim ayının başında ve tam zamanında, 3’üncü ünite kor tutucusunun kurulumuna devam ettiler. Kor tutucunun kurulumu, 2.000 ton kaldırma kapasitesine sahip Zoomlion ZCC 32000 vinci yardımıyla yapıldı.
Eylül ayında, 2’nci Ünite’nin reaktör binasında iç koruma kabuğunun inşasına başlandı. İç koruma kabuğu altı katmandan oluşuyor ve ilk katmanda 12 adet önceden monte edilmiş yapısal bölüm bulunuyor. Bu bölümler El Dabaa inşaat sahasında üretildi.