Enerji Sektörü İvme Kazanıyor
Bültene Abone Olun
Abone ol
#287Mart 2025

Enerji Sektörü İvme Kazanıyor

içindekilere geri dön

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), 2025-2027 yılları arasında küresel enerji sektörüne ilişkin bir tahmin yayınladı. IEA tahminlerine göre, küresel elektrik tüketimi 2024 yılında %4,3 arttı (2023 yılında %2,5) ve yıllık ortalama %4 oranında büyümeye devam edecek.

IEA’nın tahminine göre, küresel elektrik tüketimi gelecek üç yıl içinde benzeri görülmemiş bir şekilde 3,5 petawatt-saat (PWh) artacak. Endüstriyel gelişme, klimanın yaygınlaşması, veri merkezlerinin sayısında ve kapasitesindeki artış ve genel olarak dünya çapında ekonomilerin elektriklendirilmesinin bu muazzam büyümenin arkasındaki itici güçler olduğu söyleniyor. Ayrıca, 2024 yılında Avustralya, Kanada, Japonya, Kore, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa Birliği’nde (AB) başlayan elektrik tüketimindeki artışta bu büyümeyi destekliyor. Buna karşılık, bu ülkelerin 2009-2023 yılları arasında elektrik talebinde düşüş oldu.

%4 yıllık

Güç tüketimi büyümesi

Çin

Çin, dünyanın en büyük elektrik tüketicisi haline geldi. 2023 yılından bu yana ülke, küresel elektrik tüketiminin üçte birinden fazlasını oluşturuyor. 2024 yılında iç elektrik talebi 10 PWh’ye ulaşırken, tüketim hem 2023 yılında hem de 2024 yılında %7 arttı. Üretim endüstrileri, ülkenin toplam elektrik talebinin yaklaşık %60’ını oluşturuyor.

Çin, dünya çapında en büyük elektrik tüketicisidir

IEA’ya göre, 2025-2027 yılları arasında Çin’in elektrik tüketiminin yıllık ortalama %6 oranında artması öngörülüyor. Çin, elektrik talebindeki küresel büyümenin yarısından fazlasını (%54) karşılayacak. Gelecek üç yıldaki yeni tüketimin yaklaşık yarısının geleneksel sektörler ve fotovoltaik modüller, piller ve elektrikli araçlar üretimi dahil olmak üzere endüstrilerden geleceği varsayılıyor. Ayrıca, elektrik tüketimi daha yaygın kullanılan klima, elektrikli araç filosuna yapılan eklemeler ve veri merkezleri ile 5G şebekelerinin konuşlandırılmasıyla artacak. Çin’den bahsederken, genişleyen şebeke bağlantısından bahsetmek mantıklıdır. Çin’in nihai tüketimindeki elektrik payı %28’dir ve bu, ABD’den (%22) veya Avrupa Birliği’nden (%21) çok daha yüksektir.

Daha da ilginci, Çin’in elektrik tüketimi tahmininin GSYİH tahminini geride bırakmasıdır. İlki 2025 yılı için %6 olarak tahmin edilirken, ikincisi yalnızca %4’tür.

Hindistan

Hindistan’daki elektrik talebi de gelecek üç yıl içinde artacak. IEA’ya göre, bu dönemdeki ortalama büyümenin yıllık %6,3 olacağı tahmin ediliyor. Bu oran, 2015-2024 yılları arasındaki %5’lik ortalamadan yüksek. Klima, elektrik tüketiminin artmasına önemli bir katkıda bulunuyor ve bulunmaya devam edecek. 2030 yılına kadar Hindistan’ın en büyük yükünün üçte birini oluşturabilir. İlginç bir şekilde, Hindistan ile ilgili bölüm, Çin’de olduğu gibi, toplam enerji tüketimine farklı ekonomik sektörlerin katkılarına dair neredeyse hiçbir tahmin içermiyor. Yazarlar, günlük elektrik dağıtımına yönelik hükümet politikalarına odaklanıyor ve Hindistan’da giderek artan elektrik üretim kapasitesindeki eksikliğe dikkat çekiyor.

ABD

Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci elektrik tüketicisi olan ABD’de elektrik talebi 2024’te %2 artarken, bir yıl önce bu oran %1,8 düşmüştü. IEA, ABD’deki elektrik tüketiminin 2025-2027 yıllarında yıllık %2 oranında artmaya devam etmesini bekliyor. IEA uzmanları, bir yıl önce 2025-2026 yıllarında büyümeyi %1 olarak tahmin etmişti. Veri merkezlerinden gelen güçlü talep artışı beklentisi, tahminlerin yukarı yönlü revize edilmesinin temel sebepleri arasında yer alıyor. İkinci unsur ise genel olarak ABD ekonomisinde ve özellikle de imalat sanayisindeki büyüme umutları. Raporda, “Genel olarak imalat sektörünün, özellikle yarı iletken üretim tesisleri gibi yeni büyük endüstriyel yüklerin 2027 yılına kadar talep artışına katkıda bulunmasını bekliyoruz. Buna ısıtma ve ulaştırma sektörlerinde devam eden elektrifikasyon eşlik edecek” denildi.

Avrupa Birliği

Avrupa Birliği’ndeki (AB) elektrik talebi ekonomik gerilemeden sonra toparlanmaya başladı. AB’deki elektrik tüketimi 2022 ve 2023 yıllarının her birinde %3 azaldı. 2024 yılında, AB enerji tüketimi, ısı pompalarının ve elektrikli araçların daha yaygın kullanımı nedeniyle konut ve ticari sektörlerin yönlendirmesiyle %1,4 artış gösterdi. Bir diğer unsur da veri merkezlerinin artan elektrik tüketimi. Raporda, “2024 yılında, Avrupa Birliği’ndeki enerji yoğun endüstriler için elektrik fiyatları, 2022 yılında görülen rekor seviyelerin çok altında ve 2023 yılına göre biraz daha düşüktü. Ancak yine de ortalama olarak ABD’deki fiyatların iki katı ve Çin’deki fiyatlardan %50 daha yüksekti” ifadeleri kullanıldı.

Rusya

Rusya’da 2024 yılında elektrik tüketimi 2023’e göre %3,1 artarak 1.191,7 milyar kWh’ye ulaştı. Ulusal Şebeke Operatörü’ne göre, 2024 yılında elektrik üretimi bir önceki yıla göre %2,9 artarak 1,18 trilyon kWh’ye yükseldi. Rusya Enerji Bakanlığı, Rus ulusal şebekesindeki elektrik tüketiminin 2030 yılına kadar yıllık ortalama %2,11 oranında artmasını bekliyor. İzole elektrik şebekeleri için yapılan tahmin, aynı dönemde elektrik tüketiminde yıllık ortalama %2,23’lük bir büyüme varsayıyor. 2025 yılında elektrik tüketiminin %3 oranında artması öngörülüyor ki bu açıkçası, IEA’nın, 2025-2027 yıllarıyla ilgili tahmininden (%1,5) daha yüksek. Ulusal Şebeke Operatörü’nün tahminine göre, tüketimin en fazla artacağı bölge yıllık ortalama %4,87 ile Rusya’nın Uzak Doğu bölgesi olacak. Rusya, 2030 yılına kadar 3,85 GW’ı nükleer ilaveler olmak üzere toplam 17,34 GW üretim kapasitesini devreye almayı planlıyor.

Düşük karbonlu üretimin büyümesi

IEA, düşük emisyonlu kaynakların 2027 yılına kadar elektrik talebindeki tüm büyümeyi karşılayabileceğine inanıyor: “Yenilenebilir enerji kaynakları ve nükleerden elde edilen rekor seviyede elektrik üretiminin gelecek üç yıl içinde ek küresel talebin tamamını karşılaması bekleniyor.”

Rapora göre, nükleer enerji üretimi 2025 yılında başka bir zirveye ulaşacak ve gelecek iki yıl boyunca büyümeye devam ederek yeni rekorlar kıracak. Güçlü büyüme, Fransız nükleer güç santrallerindeki güç üretiminin toparlanması, Japonya’daki güç reaktörlerinin yeniden başlatılması ve yeni reaktör eklemeleriyle rahat olacak.

IEA: Nükleer enerji üretimi 2025 yılında yeni bir zirveye ulaşacak ve büyümeye devam edecek

Biz de okuyucularımıza, Rosatom’un diğer ülkelerde güç reaktörleri inşa etmede lider olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Rosatom’un uluslararası sözleşme portföyü, 10 ülkede farklı tamamlanma aşamalarında (altı küçük modüler reaktör dahil) 39 reaktör inşaat projesini içeriyor. Rusya’da üç güç reaktörü daha inşa ediliyor.

IEA raporunda, “Nükleer üretimdeki büyüme eğilimi, aynı zamanda politika çevrelerinde bu teknolojiye yönelik güçlü bir geri dönüşü yansıtıyor ve giderek daha fazla sayıda ülke için düşük emisyonlu enerji sistemlerinde istikrarlı bir temel olarak önemini vurguluyor” denildi.

39 güç ünitesi

Rosatom’un uluslararası sözleşme portföyü

Küresel emisyonlar

IEA uzmanlarına göre, elektrik üretiminden kaynaklı emisyonlar, 2024 yılındaki %1’lik artışın ardından 2025 ile 2027 yılları arasında sabit kalacak ki bu oran 2023 yılındaki %1,4’lük büyümeden biraz daha düşük. IEA, bu eğilimin nedenlerini yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artması ve fosil yakıt üretiminin azalması olarak görüyor. AB ve ABD’deki düşük emisyonlar, söz konusu tüm dönem boyunca Hindistan ve Güneydoğu Asya’daki emisyon artışıyla dengeleniyor.

IEA uzmanları, kömür yakıtlı elektrik santrallerinin payının %33’ün altına düşeceğini tahmin ediyor. Doğal gaz yakıtlı üretimin, 2025-2027 yıllarında küresel olarak yıllık ortalama yaklaşık %1 büyümesi, 2024 yılına göre ise %2,6 oranında azalması bekleniyor. Doğal gaz yakıtlı elektrik santrallerinin payı Avrupa ve Amerika’da azalırken, Orta Doğu ve Asya’da ise artacak.

Fiyatlar

2024 yılında toptan elektrik fiyatları AB, Hindistan, İngiltere ve ABD’de 2023 yılına kıyasla ortalama yaklaşık %20 azaldı. Bu, genel olarak enerji emtia fiyatlarındaki küresel gerilemeyle uyumluydu. Ancak, çoğu bölgede fiyatlar hala pandemi öncesi seviyelerin oldukça üzerinde. Negatif toptan satış fiyatlarının artan sıklığı, son yıllarda elektrik enerjisi piyasalarına özgü hale geldi. IEA uzmanları, “Negatif fiyatlar, teknik, düzenleyici veya sözleşmeye bağlı nedenlerden kaynaklı sistemde genel olarak yetersiz esnekliğin işaretidir” diye düşünüyor.

Hava koşullarının enerji sektörüne etkileri

Rapordaki en ilginç bölüm belki de hava koşullarının küresel enerji sektörü üzerindeki etkisine ilişkin bölümdür. Raporda belirtildiği gibi fırtınalar, kuraklıklar ve sıcak hava dalgaları gibi aşırı hava olayları, 2024 yılında büyük elektrik iletim kesintilerine yol açtı. Örneğin ABD’de, ocak ayı başında şiddetli kış fırtınaları nedeniyle birçok eyalette yaygın elektrik kesintileri meydana geldi. Yaz aylarında, Atlantik bölgesindeki kasırgalar elektrik arzını aksattı ve birçok ABD eyaletinde  ve Karayip ülkelerinde yaşayanlara ciddi zararlar verdi. Avustralya’nın Victoria eyaleti de elektrik hatlarına zarar veren fırtınadan etkilendi. Kuru hava, dünyanın dört bir yanındaki hidroelektrik santrallerinde üretimi azalttı. Özellikle Ekvador, Kolombiya ve Meksika bu durumla karşı karşıya kaldı.

Raporda, “Bu tür olaylar, aşırı hava koşullarının enerji sistemleri üzerindeki etkilerine karşı dayanıklılığın artırılması ihtiyacını ortaya koyuyor” denildi.

Elektrik arzı ve talebi giderek daha fazla hava koşullarına bağlı hale geldikçe, yenilenebilir enerji santrallerinden elde edilen üretimin azalmasının, aşırı sıcak veya kış fırtınaları nedeniyle artan taleple çakışması riski artıyor. IEA, “Talep yönlü tepki ve birbirine bağlı olma gibi diğer esneklik seçeneklerinin yanı sıra yeterli dağıtılabilir kapasite ve depolamaya sahip olmak, elektrik güvenliğini artırmada elzem olacak” ifadesini kullanıyor.

Ancak başka bir çözüm daha var: Ülkeler, hava koşullarından neredeyse bağımsız olan nükleer enerji üretimini geliştirmeli. Rosatom, Rus Çukotka’sının Arktik bölgesinden Bangladeş’in subtropikal bölgelerine ve Mısır çöllerinden Bolivya yaylalarına kadar tüm iklim bölgelerinde hem büyük hem de küçük nükleer santrallerini inşa ediyor ve işletiyor. Rus mühendisler, nükleer santralleri ve araştırma reaktörlerini tasarlarken, inşa ederken ve işletirken, Rus tasarımı tesislerin tüm hizmet ömürleri boyunca çalışabilirliğini sağlamak için hem mevcut hem de öngörülen koşulları hesaba kattıklarından emin olurlar.