Sağlıklı Yaşam için Nükleer Teknoloji
Bültene Abone Olun
Abone ol
#275Mart 2024

Sağlıklı Yaşam için Nükleer Teknoloji

içindekilere geri dön

Şubat ayında Rosatom, 3D baskılı organ örnekleri, radyofarmasötikler ve tıbbi uygulamalar için kuantum algoritmaları da dahil olmak üzere tıp alanındaki en son gelişmelerini sunmak amacıyla Geleceğin Teknolojileri Forumu’na katıldı. BRICS Nükleer Tıp Çalışma Grubu üyeleri deneyimlerini paylaştı, karşılaşılan zorlukları tartıştı ve çözüm önerilerinde bulundu.

Gelecekten sergiler

Moskova’da ikinci kez düzenlenen Geleceğin Teknolojileri Forumu’nun bu yılki konusu tıbbi çözümlerdi. Geçen yıl düzenlenen ilk forumda kuantum teknolojisi ele alınmıştı. Rosatom ise kuantum teknolojisini tıp alanına taşıdı. Rus nükleer enerji kuruluşunun standını ziyaret edenler, X-ray görüntülerinde zatürrenin erken belirtilerini tespit edebilen bir kuantum algoritması hakkında bilgi edinme ve Rusya Kuantum Merkezi laboratuvarlarında test edilen kuantum hesaplama için lazer ünitelerinin ve elektronik modüllerin üretim öncesi örneklerini görme fırsatı yakaladı.

3D MRI veya CT görüntüleriyle basılan özel yapım ve standartlaştırılmış implantlar, Rosatom tarafından geliştirilen ve sunulan bir başka üründü. İmplantlar osteotropik antibakteriyel bir malzeme ile kaplı olduğundan kemikle çok daha iyi kaynaşıyor. Bu çözümler implant üretim süresini 60 günden 7 güne indiriyor ve hastaların 2-3 kat daha hızlı iyileşebilmesini sağlıyor.

Dünyanın önde gelen radyoizotop ürünleri tedarikçisi Rosatom ayrıca radyofarmasötik ürünlerinin, iyot-125 mikro kaynaklarının, rutenyum-106 ve stronsiyum-90 içeren oftalmik aplikatörlerin (Rosatom bu ürünlerin dünya çapındaki tek üreticisidir) ve kompakt bir renyum-188 jeneratörü GREN-1’in maketlerini de sergiledi. Nükleer enerji kuruluşu, şu anda Obninsk’te (Kaluga Bölgesi) üretimini genişletmek ve küresel tıbbi uygulamalarda kullanılan tüm radyofarmasötik yelpazesini kapsam dahiline almak için Avrupa’nın en büyük radyofarmasötik fabrikasını inşa ediyor.

Belki de en ilginç sergi, damarlar gibi boru şeklindeki dokuları büyütmek için manyetik ve akustik alanlar kullanan biyo-yazıcının maketi ve damarların düzgün çalışmayı “öğrendiği” biyoreaktördü. Bu cihaz, küçük boyutlu kan damarlarının biyo-baskısını almak için hastanın hücrelerini kullanıyor. Damarlar daha sonra vücutla birlikte büyüyor ve bu da pediatrik transplantolojide kritik önem taşıyor. 2 cm uzunluğunda bir damar üretmeyi başaran Rosatom araştırmacıları, yıl sonuna kadar 10 cm uzunluğunda örnekler elde etmeyi planlıyor. Araştırmacılar, bir sonraki adımda karmaşık sistemler ve organlar geliştirmeye çalışacaklar.

Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev konuyla ilgili olarak, “Rosatom Group şirketleri, sağlık sektörünün ihtiyaçlarına yönelik olarak ekleme teknolojisi, radyofarmasötikler ve kuantum hesaplama alanlarında araştırmalar yürütüyor. Bu araştırmalar, doktorların hastalara yardım etme becerilerini önemli ölçüde artırmayı amaçlıyor. Araştırmalarımız, sağlık hizmetlerini tamamen yeni bir seviyeye taşımak ve insanlar için tamamen farklı bir yaşam kalitesi sağlamak üzere tasarlanmıştır” dedi.

Ortak çabalar

Geleceğin Teknolojileri Forumu, BRICS Nükleer Tıp Çalışma Grubu toplantısına ev sahipliği yaptı. Toplantının açılışında Rosatom Kalkınma ve Uluslararası İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Birinci Yardımcısı Kirill Komarov söz aldı. Komarov, kanser hastalarının ve kansere bağlı ölümlerin sayısındaki artışa bağlı olarak nükleer tıbba olan ilginin arttığına dikkati çekti. Radyonüklid görüntüleme ekipmanlarının gelişmesi ve teşhis ve tedavi için daha etkili radyofarmasötiklerin geliştirilmesiyle, nükleer tıbbın sunduğu olanaklar giderek çeşitleniyor. Radyonüklid görüntüleme, onkolojinin yanı sıra kardiyoloji, nöroloji ve tıbbın diğer alanlarında da kullanılıyor.

BRICS, üye ülkeler arasındaki bağlarını genişletiyor ve güçlendiriyor. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’ya, BAE, İran, Mısır ve Etiyopya’nın da katılmasıyla üye sayısı dokuza çıkan kuruluşa daha fazla ülkenin katılması bekleniyor.

 

BRICS ülkelerinin temsilcileri nükleer tıp alanındaki mevcut durum hakkında konuştular. Örneğin Mısır’da nükleer tıp tesislerinin çoğu Kahire ve İskenderiye’de bulunuyor. Nüfusu 110 milyon olan ülkede en az 85 SPECT makinesi ve 80 PET ve CT tarayıcısı mevcut. Mısır, teknesyum-99m, flor-18 ve iyot-131 üretiyor ve galyum-68, itriyum-90 ve lutesyum-177 ithal ediyor.

120 milyon nüfuslu Etiyopya’da altı kurumda 12 SPECT makinesi ve 4 PET/CT tarayıcısı bulunuyor. Kendi izotop üretim kapasitesini oluşturmayı planlayan Etiyopya bu amaçla bir siklotron tasarımı geliştirdi ve bir araştırma reaktörü için ön fizibilite çalışmalarını yürüttü. Ülkede nükleer tıp alanında çalışan sadece 35 kişi bulunuyor, bunlardan biri de emekli olmuş durumda. Ne yazık ki nükleer tıp uzmanlarına yönelik eğitim programları çok yetersiz kaldığından personel sorunu ülkedeki en önemli sorunlardan biri olarak görülüyor.

İran, 1960 yılından bu yana nükleer tıp uygulamalarını sürdürüyor. Şu anda ülkede 220 nükleer tıp merkezi bulunuyor. İran, 40’tan fazlası günlük veya haftalık olmak üzere 66 farklı radyofarmasötik üretiyor. Lutesyum-177 bazlı ilaçlar, itriyum-90 içeren mikroküreler ve aplikatörler ile diğer radyofarmasötikler klinik testlerden geçiriliyor. İran, iyi üretim uygulamaları (GMP) standartlarına uygun olarak radyonüklid içeren maddeler üretmeyi, 70 MeV kapasiteli bir siklotron ve 10 MW kapasiteli bir yoğun akı reaktörünü devreye almayı ve Tahran Araştırma Reaktöründe ışınlanan hedefleri kullanarak molibden-99 üretmeyi amaçlıyor.

Güney Afrika tıbbi amaçlarla onlarca izotop üretip kullanıyor ve komşu Gana’ya da destek oluyor. Ülkede 2023 yılında bir radyonüklid terapi merkezi açıldı. Geleceğe yönelik planlar arasında tedavi hizmetlerinin geliştirilmesi, yeni terapi merkezlerinin açılması ve artan iş birliği ve geliştirilmiş tedarik de dâhil olmak üzere personelin eğitilmesi yer alıyor.

Hindistan halihazırda karbon, flor, nitrojen ve teknesyum izotoplarını kullanıyor ve terbiyum izotoplarının teranostik (tek bir radyoaktif madde ile teşhis ve tedavi) için umut verici olduğunu düşünüyor. Hindistan, kemoterapiye direnç gösteren tümörler için teranostik ve hedefe yönelik alfa terapisi, radyonüklid görüntüleme ile Alzheimer hastalığının erken teşhisi, personel eğitimi ve izotop üretim teknolojisi gibi alanlarda gelişme kaydetmeyi amaçlıyor.

Çalışma grubunun hemen her üyesi, personel eğitimi, radyofarmasötik yelpazesinin genişletilmesi ve izotop ve radyonüklid ürünlerinin dağıtımının hızlandırılması konularında iş birliğine duyulan ihtiyaçtan bahsetti. Bu konuların tartışılmasına 20-21 Haziran’da Saint Petersburg’da düzenlenecek 1. BRICS Nükleer Tıp Uzmanları Forumu’nda devam edilecek.

Kirill Komarov konuyla ilgili olarak, “Rusya ve BRICS ekonomi bölgesinin bir parçası olan diğer ülkeler, nükleer tıp alanında büyük bir potansiyele sahip. Ortak ülkeler arasındaki iş birliğinin, nükleer tıp çözümlerinin tıbbi uygulamalara daha etkin bir şekilde dahil edilmesine yönelik çabaları pekiştireceğinden eminiz” dedi.