Akkuyu’da ikinci ünite taban altlığının beton dökme işlemi başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez şantiyeye yaptığı ziyarette, “2. Ünite’nin ilk ünitenin faaliyete geçmesinden bir yıl sonra hizmete başlamasını bekliyoruz.” dedi.
Bakan, Akkuyu’nun dünyanın en güçlü ve güvenli santrallerinden biri olacağını vurguladı. Bakan Dönmez, inşaat çalışmalarının Türkiye Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) ve diğer bağımsız denetleme organlarının yakın gözetimi altında olduğunu da hatırlattı.
Fatih Dönmez, ülkenin ilk nükleer santralinin inşasına yerli firmaların da dahil edilmesinin önemine değinerek, “Projenin yerel içeriği ve yerel kaynaklı malzemeler konusunda proje sahibiyle anlaştık. Kalite standartlarını tanımlamak ve bu standartlara uygun malzemeler kullanmak elbette çok önemli. Türk Standartları Enstitüsü (TSE), laboratuvarlarında Türk yapımı malzemelerin test edilmesi ve sertifikalandırılması konusunda Rusya ile anlaşma yapmıştır. Bu da ulusal standartlarımızın gelişimine katkıda bulunacaktır.” dedi.
Fatih Dönmez, korona virüs salgını sırasında çalışan sağlığı ve güvenliğine büyük önem verildiğini ve inşaat alanındaki çalışmaların Sağlık Bakanlığı yönetmeliklerine uygun olarak düzenlendiğini de sözlerine ekledi. Dönmez: “Neyse ki ciddi bir hastalık vakası olmadı. Çalışanlarımız için güvenli bir ortam sağlamaya ve çalışmaya devam ediyoruz. Gerek proje sahibi gerekse müteahhit firmaların çalışanları ve yöneticileri, inşaat sahasında sağlık ve güvenliği koruma konusunda kendilerini sorumlu hissediyorlar.” dedi. Bakan, güvenliğin projenin her aşamasında başlıca önceliklerden biri olduğunu vurguladı. Fatih Dönmez, “Tehlikeli davranışlara karşı tavrımız her zaman sıfır tolerans olmuştur.” ifadelerini kullandı.
İnşaat alanında yaklaşık 6.700 kişinin çalıştığını da belirten Bakan. “İşçilerin neredeyse %90’ı mühendisler de dahil olmak üzere Türk vatandaşı. Projede Rusya ve diğer ülkelerden gelen mühendisler de çalışıyor– özel nitelikler gerektiren işin en kritik kısmını gerçekleştiriyorlar. Dört reaktör de aynı anda inşa edildiğinde, sahada toplam 15.000-16.000 işçi olacaktır. Santral faaliyete geçtikten sonra çalışan sayısı 3 bin civarında olacak. Bu sayıya mühendisler ve başta teknik personel olmak üzere orta kalifiye işçiler de dahil olacak.” diye konuştu.
Dönmez’in aktardığına göre, Türk hükümeti yerel olarak, Türk meslek okulları ve yüksekokullarında teknik personel yetiştirmeye hazırlanıyor. Dönmez konuya ilişin olarak, “Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde bu amaçla düzenlemeler geliştirildi. Başta Gülnar ilçesi olmak üzere Mersin ilindeki meslek yüksekokullarının nükleer ile ilgili alanlarda müfredat sunmasına karar verilmiştir.” dedi.
Bakan, Türk öğrencilerin Rusya’ya okumaya gönderildiğini de hatırlatarak, “Bunların 143’ü Rus üniversitelerinden mezun oldu, diploma aldı ve Akkuyu’da iş buldu. Bir yıl veya önümüzdeki iki yıl içinde mezun olacak 102 öğrencinin daha alandaki ekibe katılmasını bekliyoruz. Ayrıca Türkiye’den 22 öğrenci daha yüksek lisans programlarına Rusya’da devam etmektedir. Bu yıl, Ustalık kursunu almaları için Rusya’ya 25 öğrenci göndermeyi planlıyoruz.” açıklamasında bulundu.
Daha önce Rusya’da 6.5 yıl okuyan Türk öğrenciler, Rus üniversitelerinde aldıkları eğitimi büyük bir Türk gazetesi olan Hürriyet’e anlattı. O öğrencilerden biri olan Atahan Kisecik. gazeteye verdiği demeçte, “2012 yılında Rusça eğitim programına katıldım. İlk başta oldukça zordu. Nükleer enerji santrallerinde staj yapıyorduk. Kendi alanlarındaki en iyi öğretmenler tarafından eğitildik. Öğrendiğimiz en önemli şeylerden biri yaptığımız iş için kişisel sorumluluk almak ve hata yapmamaktır. Her şey için kurallar uygulanıyordu.” ifadelerini kullandı.
Haziran ayı başlarında, ikinci Akkuyu çalışan grubu, Rosatom’un Teknik Akademisinde bir eğitim kursuna başladı. Kurs, korona virüs salgını nedeniyle online eğitim olarak veriliyor. İnşaat alanındaki ofis binalarından birinde, Rosatom’un Obninsk ve Novovoronezh Teknik Akademisi öğretim üyeleri tarafından video bağlantısı ile düzenlenen online dersler için geniş bir oda tahsis edildi. Proje lideri Natalia Shulepova’ya göre, e-öğrenme, Akkuyu nükleer enerji santralinin planlandığı zamanda faaliyete geçirilmesi için personeli eğitmeye devam etmelerini sağlıyor. “Görevimizi zorlu bir ortamda yapıyoruz. Yeni koşullarda hedeflerimize ulaşmaya devam ettikçe yeni öğretim yöntemleri ve eğitim teknolojisi geliştiriyoruz.”
Korona virüs salgınına rağmen santralin inşaatı planlandığı gibi gidiyor. Haziran sonunda, AEM Teknolojilerinin Volgodonsk merkezli bir üretim tesisi olan Atommash (Rosatom’un mühendislik bölümü AtomEnergoMash’ın bir bölümü) Akkuyu’nun 1. Ünitesi için buhar jeneratörlerinin üretimini tamamladı.
Bir nükleer adanın çekirdek ekipmanlarından biri olan buhar jeneratörleri, türbin jeneratörünü döndüren buharı üretme görevini üstleniyor.
Nükleer reaktörün bir parçası olan buhar jeneratörleri 15 metre uzunluğunda ve 4 metreden büyük bir çapta. Her buhar jeneratörü ayrıca 340 metrik ton ağırlığa sahip. Bir reaktör ünitesinde ise, dört buhar jeneratörü bulunuyor.
Bu arada, AEM Teknolojilerinin Petrozavodsk merkezli üretim tesisi (Rosatom’un AtomEnergoMash’ının bir bölümü) nükleer santralin ilk ünitesinde kurulacak basınçlandırıcı için bileşenlerin işlenmesini tamamladı. Nükleer adada kullanılacak olan ağır iş makinalarının en kilit parçalarından biri olan basınçlandırıcı, birincil çevrimindeki basıncı oluşturmak ve korumak için tasarlanıyor. PetrozavodskMash, şu sıralarda Akkuyu Nükleer Santrali’nin iki ünitesi için basınçlandırıcı üretiyor.
