Nükleerin Cazibesi Artıyor
Bültene Abone Olun
Abone ol
#273Ocak 2024

Nükleerin Cazibesi Artıyor

içindekilere geri dön

BM İklim Değişikliği Konferansları 28 yıldır düzenlense de nükleer, sadece iki yıl kadar önce tarafların ilgi odağı haline geldi. Nükleer teknoloji artık karbon nötrlüğü ve enerji güvenliğinin sağlanmasında önemli bir araç olarak görülüyor. Rosatom, COP28’de nükleer kapasiteyi üç katına çıkarma girişimine destek vermenin yanı sıra yeni küçük ölçekli nükleer üretim çözümlerini sundu ve birçok anlaşma imzaladı. 

Üç katına çıkarılacak

Rosatom, 2050 yılına kadar dünyanın nükleer kapasitesinin üç katına çıkarılması çağrısında bulunan Net Sıfır Emisyon için Nükleer Endüstri Taahhüdüne destek verdi. Taahhüt, 140 ülkede faaliyet gösteren 123 şirket ve kuruluş tarafından imzalandı. Rosatom Kalkınma ve Uluslararası İş Geliştirmeden Sorumlu Birinci Genel Müdür Yardımcısı Kirill Komarov, “İklim değişikliğinin acilen çözüme kavuşturulması gerektiğinin farkındayız.  Nükleer enerji karbonsuzlaştırma zorluklarına karşı kanıtlanmış, hızlı ve sürdürülebilir bir çözümdür. Nükleer şirketlerin taahhüdüne katılarak, 2050 yılına kadar nükleer kapasiteyi üç katına çıkarmak için ulusal hükümetler ve paydaşlarla birlikte çalışma taahhüdümüzü bir kez daha teyit ediyoruz” dedi. (Nükleer finansman girişimleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için bu sayıdaki Nükleer, Finansmana İhtiyaç Duyuyor bölümüne bakabilirsiniz.)

Küçük reaktörlere büyük ilgi

Rosatom, küçük ölçekli nükleer üretim çözümlerini sunmak için COP28’de SMR Günü düzenledi. Dünyada 70’ten fazla farklı küçük modüler reaktör (SMR) tasarımı olmasına rağmen Rosatom, ticari SMR üreten tek şirket olma özelliği taşıyor ve uluslararası müşterilerine her türlü uygulama veya coğrafi konum için güç ve ekipman açısından özelleştirilebilen, zaman içinde kendini kanıtlamış küçük ölçekli üretim çözümleri sunuyor.

SMR Günü konuklarına video mesajla hitap eden Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, “Nükleer enerjinin kaçınılmaz olarak hepimizin hedeflediği düşük karbon dengesinin temeli olacağına inanıyoruz. Güvenilir teknolojik çözümlerden biri olarak düşük kapasiteli nükleer enerji üretimi, nükleer enerjinin geleceğinde önemli bir yer tutacaktır. Rosatom’un küçük modüler reaktörler alanındaki önerilerinin, çeşitli nedenlerle daha önce nükleer enerji üretimini düşünmemiş ülkeler için etkili ve çevre dostu bir seçenek olacağından eminim” dedi.

Yakutistan hakkında renkli bir multimedya sunumunu izleyen konuklar, Kuzey Kutup bölgesinin doğası ve halkının kültürü hakkında bilgi edindiler. Rosatom’un en yeni RITM-200N reaktörü ile Rusya’nın deniz tabanlı ilk küçük ölçekli nükleer santralini inşa etmeyi planladığı yer burası. Yerel kalkınmaya ivme kazandıracak santral, kırılgan kuzey ekosistemlerine özen gösterilerek inşa ediliyor. Planlara göre ilk elektriğini 2028 yılında üretecek.

COP28 devam ettiği sırada Rosatom’un Yakutistan’daki küçük ölçekli nükleer güç santrali için toplam ağırlığı 165 tonun üzerinde olan paslanmaz çelik yapılar üretmeye başladığını da belirtmekte fayda var. AtomEnergoMash CEO’su Igor Kotov, “Başkalarının hala planladıklarını biz şimdiden gerçeğe dönüştürüyoruz” diye konuştu.

Rosatom ayrıca diğer küçük ölçekli nükleer üretim projelerini de tanıttı. Dünyanın tek yüzer nükleer güç santrali Akademik Lomonosov, dört yıldır Çukotka Bölgesi’nin Pevek kentine enerji sağlıyor ve 700 milyon kWh’den fazla elektrik üretti. SMR Günü konukları için santralde sanal bir tur da düzenlendi.

Bir diğer büyük proje de Çukotka’daki büyük bir madencilik ve işleme tesisi olan Baimsky GOK için RITM-200M reaktörlü yeni yüzer SMRların inşası. Bu reaktörlerin 2029 yılında faaliyete geçmesi planlanıyor.

Sovinoye altın yatağına enerji sağlamak için SHELF-M mikro reaktörlü küçük ölçekli bir nükleer santral daha inşa edilecek. İlk elektriğin 2030 yılında şebekeye verilmesi bekleniyor.

30 ülkeden 160’tan fazla konuğun katıldığı SMR Günü etkinliği, Rusya’nın küçük ölçekli nükleer üretim çözümlerine yönelik yoğun uluslararası ilginin bir göstergesi olma niteliği taşıyor. Panel oturumunun konuşmacıları arasında Dünya Nükleer Birliği Genel Müdürü Sama Bilbao-y-Leon ve farklı ülkelerden ilgili bakanlık ve enerji şirketlerinin temsilcileri yer aldı. Panelistler, küçük ölçekli nükleer üretimin bölgelere ve endüstrilere kalkınma kısıtlamalarının çoğunun nasıl üstesinden gelinebileceğini tartıştılar.

Yoğun iş programı

Rosatom temsilcileri Rusya Pavilyonu’nda düzenlenen diğer oturumlara da katıldı. Rusya Enerji Bakanlığı tarafından organize edilen Enerji Günü 6 Aralık’ta gerçekleşti. Rosatom, 8 Aralık’ta ise Gelecek Nesiller için Atom Günü’nü düzenledi. Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşunun üst düzey yöneticileri, Rus ve yabancı uzmanlar, ülkeler arasında enerji dönüşümünün sağlanmasında nükleer teknolojinin rolüne ilişkin görüşlerini paylaştılar. 10 Aralık’ta Rosatom temsilcileri, Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlenen İklim Politikasına Bilim Temelli Yaklaşım Günü’ne katıldı. Aynı gün Rosatom Bilim ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Yuri Olenin, iklim değişikliği ile mücadelede bilimin rolü konulu oturumda konuştu. Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşunun çalışanları Mısır ve Türkiye tarafından düzenlenen tartışmalarda ve gençlik ve toplumsal cinsiyet konularının ele alındığı oturumlarda da konuşmalar yaptılar.

Yeni anlaşmalar

Rosatom ve DP World, COP28 kapsamında küresel bir stratejik iş birliği anlaşması imzaladı. Bu anlaşma, nükleer şirketin Dubai merkezli lider taşımacılık ve lojistik hizmetleri sağlayıcısı ile imzaladığı ikinci anlaşma oldu. Anlaşmalara göre taraflar, başta BRICS ülkeleri olmak üzere Rusya ve uluslararası pazarlarda emtia alışverişini geliştirmek ve kesintisiz taşımacılık ve lojistik zincirleri oluşturmak için uluslararası bir lojistik operatörü kurmayı amaçlıyor. Bu hedefe ulaşmak için taraflar, Kuzey Deniz Rotası da dahil olmak üzere Rusya’nın lojistik altyapısına ve diğer Avrasya ülkelerinin yanı sıra Orta Doğu, Afrika ve Güney Amerika’nın altyapısına dayanacaklar.

Bununla beraber Rosatom ve Güney Afrika devlet enerji şirketi Eskom, uluslararası İnsan Merkezli Kuruluşlar İttifakı’nın bir parçası olarak stratejik ortaklıklar kurmak amacıyla anlaşma imzaladı. Şirketler, İK projeleri ve girişimlerinin uygulanmasında çabalarını birleştirecek ve personel eğitimine insan merkezli bir yaklaşım geliştirme faaliyetlerini koordine edecek.