Akkuyu’nun İlk Nefesi
içindekilere geri dönAkkuyu Nükleer Güç Santralinin (NGS) 1’inci Güç Ünitesi için ilk nükleer yakıt inşaat sahasına geldi. Nükleer yakıtın teslimatı ile resmen nükleer tesis statüsüne kavuşan santral sayesinde Türkiye de nükleer güç sahibi ülkeler arasına katıldı. Nükleer yakıtın teslim töreninde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un Genel Müdürü Aleksey Likhachev ve T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez hazır bulundu. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin törene video konferans yoluyla katıldı.
Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bu herkes için çok heyecan verici bir an. İnsan hayatından örnek verirsek, ilk yakıt, bir çocuğun aldığı ilk nefes gibidir. Devam eden süreçte elbette yapılacak çok şey var. Çocuğa bir isim verilecek, çocuk yürümeyi ve konuşmayı öğrenecek. Ama ilk nefes artık alınmıştır ve dünyaya da ilan edilmiştir. Dünyada artık bir nükleer santral daha var.”
Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e yakıtın tüm güvenlik standartları ve gerekliliklerine uygun olarak teslim edildiğini teyit eden bir sertifika takdim edildi. Nükleer yakıt teslimat töreni, bir dede ve torununun, genç bir mühendisle Türkiye’nin kendi topraklarında nükleer enerji teknolojisi geliştiren ülkeler topluluğuna katılmasının bir göstergesi olarak Akkuyu NGS sahasında barış için atom bayrağının göndere çekilmesiyle sona erdi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü kuruluş yılını kutladığı 2023 yılında, Türkiye’nin nükleer enerjiye sahip sanayi ve teknoloji alanında gelişmiş ülkeler kulübüne katılması son derece semboliktir” dedi.
UAEA Başkanı Rafael Grossi de törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Nükleer enerji getirdiği faydaların yanı sıra sorumluluk da gerektirir. İşte bu nedenle UAEA, gerekli güvenlik standartlarına uyulması için destek vererek başından beri projeye ilgi göstermiştir. Bugün bunu bir umut, bir başarı ruhuyla yapıyoruz. Akkuyu NGS on yıllar sonra da temiz enerji üretmeye devam edecek. Bugünden itibaren bu yolda atılacak her adımda UAEA’ya güvenebilirsiniz.”
Nükleer yakıtın teslimatı, reaktörün son inşaat aşamasında olduğunun bir göstergesi. Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev’e göre, 1’inci Güç Ünitesi’ndeki genel inşaat çalışmaları bu yıl içinde tamamlanacak. Bu çalışmaları, Kasım ayında başlaması planlanan devreye alma operasyonları takip edecek. Reaktör sistemleri önce ayrı ayrı, sonra bir bütün olarak test edilecek. Sonraki adımlarda ise reaktörün kritik duruma getirilmesi ve yakıtın yüklenmesi için hazırlıklar yapılacak. Konuyla ilgili olarak Aleksey Likhachev, “Sürecin tamamı aylar alsa da Rusya Federasyonu ile Türkiye Cumhuriyeti arasında imzalanan hükümetler arası anlaşmada da öngörüldüğü üzere reaktörün 2025 yılından itibaren sürdürülebilir bir şekilde elektrik üretebilmesi için önümüzdeki yıl reaktörü kritik duruma getirmeyi ve kademeli güç artışıyla devam etmeyi planlıyoruz” dedi.
Proje, son yıllarda meydana gelen pandemi, uluslararası yaptırımlar ve Türkiye’de yaşanan yıkıcı deprem gibi pek çok “badire” atlatmasına rağmen takvime göre ve hatta planlanan takvimin de ilerisinde gelişme kaydediyor. Aleksey Likhachev, Rus ve Türk ekibin koordineli çabaları ve iki ülke liderinin bireysel katkılarının projenin devam etmesini sağlayan etkenler olduğunu kaydetti.
Dünya Nükleer Birliği (WNA) Genel Müdürü Dr. Sama Bilbao-y-Leon, törene yönelik kutlama mesajında, “Bu tarihi anın önemi Türkiye sınırlarını da aşıyor. Küresel nükleer topluluk, yeni nükleer güç santrallerini istenen hız ve ölçekte teslim etmeyi taahhüt ederken, Akkuyu NGS, bu ortak taahhüdün güçlü bir sembolü niteliğindeki dev bir santral olma özelliği taşıyor. Şüphesiz Akkuyu’nun 1’inci Ünitesi’nin yaklaşık beş yılda tamamlanması, uluslararası iş birliğinin ve endüstri olarak nükleer reaktörleri verimli şekilde inşa edebileceğimizin adeta bir göstergesi niteliğinde” ifadelerini kullandı.
Dört reaktörü yılda yaklaşık 35 milyar kWh karbonsuz enerji üretecek olan Akkuyu NGS’nin, işletime alınmasıyla tek başına Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılaması bekleniyor. Türkiye, Akkuyu NGS ile net sıfır hedefine ulaşılması ve enerji güvenliğinin pekiştirilmesi yolunda bir adım daha atmış olacak.
Biri Sinop’ta olmak üzere daha büyük nükleer santraller inşa etmeyi planlayan Türkiye açısından Akkuyu NGS’nin, Moskova ve Ankara’nın ilk nükleer projesi olsa da sonuncusu olmayacağı aşikâr. Aleksey Likhachev, bu konuda şunları belirtti: “Türk Hükümeti’nin planlarından haberdarız. Bu planları onaylıyoruz ve resmi müzakerelere başlamaya da hazırız. Teknik konsept, yerel içerik derecesi, proje ekonomisi ve yönetim yaklaşımları hakkında kesin tekliflerimiz var.” Likhachev, Rus nükleer şirketinin küçük nükleer santral projelerini görüşmeye hazır olduğunu da sözlerine ekledi.
3+ Nesil VVER tipi dört reaktöre sahip Akkuyu NGS, Türkiye’nin ilk nükleer santrali olma özelliği taşıyor. Hükümetlerarası anlaşma uyarınca, projede yüzde 100 hisseye sahip olan Rosatom, proje hisselerinin en fazla yüzde 49’unu diğer yatırımcılara satma hakkına sahip. Akkuyu NGS projesi, “Yap-Sahip Ol-İşlet” modeline göre hayata geçirilen ilk nükleer güç santrali projesi olma özelliği taşıyor.