Akkuyu: İlk ve Tek
içindekilere geri dönAkkuyu Nükleer Güç Santrali’nde (NGS) inşaat faaliyetleri tüm hızıyla devam ederken, işçiler entegre su tahliye sisteminin bir bölümünün inşasını daha tamamladı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla projede görev alan çalışanların çocuklarının şantiyeyi ziyaret etmesiyle Akkuyu sıra dışı misafirlerini ağırladı.
İnşası devam eden Akkuyu NGS, entegre su tahliye sisteminin yanı sıra farklı diğer sistemlere ihtiyaç duyan karmaşık bir tesis olma özelliği taşıyor. Entegre su tahliye sistemi, kıyı hidrolik yapılarının önemli bir unsurunu teşkil ediyor. Geçtiğimiz nisan ayının sonlarında, nükleer santral ekipmanlarının soğutulmasının ardından tuzdan arındırılmış deniz suyunun boşaltılmasını sağlayacak olan drenaj kanalı ve sifon kuyusunun birleştirilmesi işlemleri tamamlandı.
Kıyı şeridi boyunca inşa edilecek olan kanal yaklaşık 950 metre uzunluğunda olacak. Özel derzlerle birbirine bağlanan ve 34 ayrı bölümden oluşan kanal, tasarımı sayesinde hava sıcaklığı değişimleri, sismik olaylar, toprak kayması gibi dış etkenlere karşı da dayanıklılık gösterecek.
Sifon kuyuları, su akışının karıştırılmasının yanı sıra kondansatörden ve diğer nükleer santral soğutma sistemlerinden gelen suyun sıcaklığının drenaj kanalına boşaltılmadan önce dengelenmesini sağlıyor.
Kıyı hidrolik yapıları, Akkuyu NGS ana ekipmanlarının deniz suyuyla soğutulması için tasarlandı. Yapıların bir parçası olarak toplam 334 metreküp kapasiteli bir su giriş tesisi inşa edilecek. Bu tesis, 9 adet beton giriş kanalı ve bir su giriş havuzundan oluşacak. Su, santralin soğutma sisteminde kullanıldıktan sonra, toplam 10 km uzunluğunda ve 2 ila 4 m çapındaki 10 adet prefabrik fiberglas boru hattı üzerinden denize geri dökülecek.
AKKUYU NÜKLEER A.Ş Genel Müdürü Anastasia Zoteeva konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin yüksek teknolojiye sahip kıyı hidrolik yapıları, Türk ve Rus uzmanlar tarafından tasarlanan eşsiz bir tesistir. Nükleer santrallere termal mekanik ekipmanı soğutmak için gerekli suyu sağlayacak olan kıyı tesislerinin inşası, Akkuyu NGS’nin işletmeye alma çalışmalarının en önemli adımlarından birini oluşturuyor. Unutulmamalıdır ki deniz suyu, reaktörün soğutulmasında direkt olarak kullanılmamaktadır. Dolayısıyla deniz suyu, radyasyona maruz kalmadan ikincil çevrimdeki buharı soğutmak için türbin kondansatörlerine aktarılır. İnşa edilen nükleer santralin su tahliye sisteminin önemli aşamasını tamamlayan çalışanlarımıza, profesyonellikleri ve mükemmel çalışmalarından dolayı teşekkür ederiz!”.
Gelişmiş VVER-1200 reaktörüyle donatılmış olan nükleer santraller iki devreli bir tasarıma sahiptir. Birinci devre kapalı bir devredir. Bu devre, reaktör çekirdeğinden geçen ve pompalarla dolaştırılan suyu içerir. Birinci devredeki ısı, ikinci devrede suya aktarılır. Buradaki su kaynayarak türbini döndüren buhara dönüşür. Türbinden çıkan buhar kondensöre girer ve tekrar sıvı suya dönüşür. Birinci devredeki su ile ikinci devredeki su arasında doğrudan temas yoktur, bu sayede denize boşaltılan suyun radyoaktif kirlenmesi önlenmiş olur.
Kıyı yapılarının inşası başlamadan önce, işçiler sahada ve kıyı boyunca birçok hazırlık çalışması yapmışlardı. İşçiler önce toprağı stabilize ettiler, ardından sifon kuyuları ve drenaj kanallarının inşasına devam ettiler. Bu işlemleri tünellerin ve boru hatlarının yapımı takip edecek.
Akkuyu NGS’nin 1’inci Güç Ünitesi ve 2’nci Güç Ünitesi’nde eş zamanlı olarak sifon kuyuları ve dreanaj kanalları inşa edilmekte olup, bu süreçte şantiye alanında 700 mühendis ve diğer personel sürekli olarak vardiyalı olarak çalışmaktadır.
Akkuyu misafirlerini ağırlıyor
Akkuyu NGS, Türkiye’nin gündemindeki yerini koruyor. Santral, üst düzey hükümet yetkililerinden oluşan heyetler tarafından düzenli olarak ziyaret ediliyor. Ancak Akkuyu NGS, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda oldukça sıra dışı misafirlere ev sahipliği yaptı. Santrali bu defa Akkuyu proje çalışanlarının çocukları ziyaret etti.
AKKUYU NÜKLEER A.Ş Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, konuya ilişkin şunları söyledi: “Her çocuk anne ve babasının nerede çalıştığını merak eder. Hele de ebeveynleri böyle büyük çaplı ve eşsiz bir projede yer alıyorlarsa. Çocukların merakını gidermek için Akkuyu NGS şantiyesinin kapılarını çocuklara açtık ve onlara şantiyemizdeki en ilginç yerlerini gösterdik. Çocukların Akkuyu NGS şantiyesine yaptığı geziler, büyük ölçekli bir kariyer rehberliği projesinin parçasıdır. Söz konusu proje, bu yılın ocak ayında başladı. Sahada görevli mühendislerimiz, inşaat çalışanlarımız, itfaiye görevlilerimiz ve diğer çalışanlarımız açılan ustalık sınıflarında ve açık sınıflarda işlerinin özelliklerinden bahsedip çocukların meslek seçimlerine karar vermesine yardımcı oluyorlar.”
Çocuklara güvenlik konusunda bilgilendirilme yapılmasının ardından kask ve reflektörlü yelekler verildi. Çocuklar, ebeveynleri ve rehberleri (Akkuyu proje yöneticileri) eşliğinde santrali gezdiler. Farklı ülkelerden nükleer santral için ekipman taşıyan gemilerin geldiği Doğu Kargo Terminali’ni ziyaret eden çocuklar dünyanın en güçlü Liebherr LR 13000 paletli vincini görme ve vinç operatörünün koltuğuna oturma fırsatı yakaladılar. İnşaat görevlileri çocuklara ayrıca damperli kamyonlar, ekskavatörler, forkliftler gibi inşaat ekipmanlarının nasıl çalıştırıldığını da gösterdi.
Bölgede yaşayan hayvanlar hakkında bilgi alan çocuklar, nükleer santral inşaat sahasına yakın karada, karaca, yaban domuzu ve dağ keçilerinin, denizde ise fok ve kaplumbağaların yaşadığını öğrendiler. Çocuklara, bölgede avlanma yasak olduğu için faunada yaşayan canlıların güvende olduğu da anlatıldı.
Çocuklar daha sonra deniz seviyesinden 200 metre yüksekliğinde bulunan seyir tepesine tırmandı ve arka planda yer alan devasa santral manzarasıyla hatıra fotoğrafı çektiler.
10 yaşındaki Sine Karataş, duygularını ifade ederken, “Babam burada çalışıyor. Evde bana inşaatla ilgili pek çok şey anlattı. Ama bu kadar büyük olduğunu hayal etmemiştim. Burası yolları, evleri, ekipmanları olan kocaman bir şehir” dedi.
Çocuklar ayrıca yaratıcı bir göreve katılma şansı da buldular. Çocuklara sprey boya ve şablonlar verildi ve büyük bir duvarı boyamaları istendi. Kendilerine ikram edilen tatlı ikramlar ve hediyelik eşyalar ile tur sona erdi.
Turun organizatörü ve Türbin Bölümü Uzmanı Sevil Kutlu ise şunları aktardı: “Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli bayramlarından biri olan Ulusal Egemenlik Bayramı’nı hediye etmesi tesadüf değil. O, ülkenin geleceğini inşa edecek çocuklardan daha önemli bir şey olmadığına inanıyordu. Bu nedenle 23 Nisan’da tüm Türkiye’de çocuklar için bayram etkinlikleri düzenleniyor. Bugün sahamızın konukları oldular!”