Takvime Uygun İlerliyor
Bültene Abone Olun
Abone ol
#263Mart 2023

Takvime Uygun İlerliyor

içindekilere geri dön

Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) şantiyesini ziyaret ederek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile bir araya gelen Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom’un Genel Müdürü Aleksey Likhachev, bu bahar Akkuyu nükleer santraline taze nükleer yakıt teslim edileceğini teyit etti.

Türkiye’de arka arkaya meydana gelen son büyük depremlerden duyduğu üzüntüyü dile getiren Rosatom Genel Müdürü Likhachev, depremlerde hayatını kaybedenlerin ailelerine taziyelerini ileterek yaralılara acil şifalar diledi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile yaptığı görüşmenin sonuçlarına değinen Likhachev, şunları ifade etti: “Rosatom’un tüm yükümlülükleri yürürlükte kalmaya devam ediyor. Bu bahar santrale taze nükleer yakıt teslim edilecek ve böylece Akkuyu NGS sahası nükleer santral statüsü alacak. Üçüncü çeyrekte ise birinci ünitede genel inşaat ve montaj işlerini tamamlayarak devreye alma aşamasına geçeceğiz. Daha sonra birkaç ay içinde UAEA gerekliliklerine uygun olarak ekipmanı ve yakıtı doğrudan reaktörde test edeceğiz.

Ardından, önümüzdeki birkaç ay boyunca ekipmanı ve yakıtı doğrudan reaktörün içinde IAEA gerekliliklerine uygun olarak test edeceğiz.”

Aleksey Likhachev, Enerji Bakanı Dönmez ile yaptığı görüşmenin ardından Akkuyu NGS sahasında inşaat ve montaj işleri yapan Türk müteahhitlerin temsilcileriyle bir araya geldi. Görüşmede projenin finansmanı, Akkuyu NGS’nin işletme personeli için yerleşim kampı inşa etme planları, nükleer santral şantiyesine taze nükleer yakıtın ne zaman teslim edileceği hakkında bilgi veren Aleksey Likhachev, Türk şirketlerinin Rosatom’un diğer yurt dışı projelerine katılma fırsatlarına ilişkin de konuştu.

Daha önce Akkuyu Nükleer A.Ş., bu amaçla Türk inşaat firması Özaltın İnşaat ile sözleşme imzaladı. İnşa edilecek bu yeni yerleşim alanında farklı büyüklükteki dairelerin yanı sıra anaokulu ve okul, dükkanlar, restoran ve kafeler, tıp merkezi ve eczane, spor ve sosyal ve kültürel kompleksler ile bir de otel bulunacak. Üç aşamada hayata geçirilecek olan projede son aşamanın 2025 yılı sonunda tamamlanması planlanıyor.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Anastasia Zoteeva, “İnsan bizim en büyük değerimizdir ve biz burada, misafirperver Türk topraklarında, geleceğin nükleer santralinin çalışanları için kurulacak bu yeni şehri mümkün olduğu kadar konforlu hale getirmek için gereken her şeyi yapacağız” dedi.

Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Anton Dedusenko, yapımı devam eden santralde şu an sahada 1 kişinin çalışmasının bölgede 6 kişilik istihdam yarattığını belirtti. Dedusenko, işletme aşamasında bu etkinin yaklaşık olarak 1’e 10 olacağını kaydederek, “Bir başka ifadeyle sahada 4 bin kişi çalışacak ve bu bölgede 40 bin kişiye istihdam sağlamış olacak” dedi.

Rus şirketleri programa göre nükleer santral için makine ve ekipmanları üretmeye ve göndermeye devam ediyor. Şubat ayı ortalarında, Rosatom’un enerji mühendisliği bölümünün bir parçası olan Makine Mühendisliği Merkezi Tasarım Bürosu, Akkuyu NGS birinci ünitesi için yardımcı besleme pompası gönderdi. Saatte 500 metreküp sıvı basma kapasitesine sahip besleme pompası türbin adasına kurulacak ve reaktörün çalıştırılması sırasında ve reaktör onarım için kapatıldığında kullanılacak.

Nükleer santralin dört ünitesinin tamamında inşaat faaliyetleri planlandığı gibi ve maksimum güvenlik önlemleri alınarak devam ediyor. Resmi tahminlere göre, güvenlik sistemleri Akkuyu projesinin toplam inşaat maliyetlerinin yaklaşık %40’ını oluşturuyor.

Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’na (AFAD) göre Akkuyu NGS’ye ev sahipliği yapan Mersin, deprem riski açısından beşinci kategoride (deprem açısından en düşük riskli bölge) yer alıyor. Akkuyu NGS sahasının 100 km yakınında aktif fay hattı bulunmuyor. En son teknoloji ile donatılan santral, 9 büyüklüğünde deprem ve tsunamiye dayanabilecek şekilde tasarlandı. Ayrıca santralin deniz seviyesinden yaklaşık 10,5 metre yükseklikte olması, deprem ve tsunamiye karşı fazladan koruma görevi görüyor.

Yerel bir televizyon kanalında depremin sonuçlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Türkiye Deprem Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erdik, olası depremin nükleer santrale etkileri konusunda çalışma yürüttüğünü söyledi. Profesör Erdik, “Depremde ölçülen deprem seviyesi, Akkuyu’nun tasarımında kullanılan deprem seviyesinin 400’te biridir” dedi.

Akkuyu NGS’nin inşa edildiği sahanın sismik özelliklerini ve risklerini belirlemek için 1970’li yıllardan itibaren pek çok çalışma yürütüldü. Sismik durumun izlenmesi için 15 sismik istasyon kurularak Akkuyu yakınlarındaki faylar, sismik tehditler ve tsunami oluşma riskleri üzerine çalışmalar yapıldı. Santral sahasının 300 kilometre yarıçapında da detaylı incelemeler yapıldı. Bu kapsamlı etüt çalışmaları sonucunda toplam 27 bin sayfadan oluşan 78 ayrı rapor hazırlandı.

Uluslararası Atom Enerji Ajansı (IAEA) gereksinimleri kapsamında verilerin güncellenmesi amacıyla da 2011- 2012 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Rusya Bilim Akademisi- Dünya Fizik Enstitüsü (IPE RAS), Worley Parsons Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nden RIZZO olmak üzere birbirinden bağımsız dört araştırma grubu tarafından Akkuyu NGS için dört farklı sismik tehlike çalışması gerçekleştirdi. Akkuyu NGS için ayrıca kapsamlı bir tsunami tehlike değerlendirmesinin de Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü ve Deniz Mühendisliği Araştırma Merkezi tarafından yapıldığına dikkat çekildi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayladığı Akkuyu NGS Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna göre de Akkuyu NGS sahası, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deprem Mühendisliği Araştırma Merkezi’nin yapmış olduğu çalışma ile Türkiye’de deprem riski az olan bölgeler arasında kabul ediliyor.

Santralin inşasına ilişkin çalışmalar da ulusal ve uluslararası uzman kuruluşlar tarafından sürekli olarak denetleniyor. Bu denetimler Akkuyu Nükleer A.Ş’nin yanı sıra yüklenici şirketler, Fransız mühendislik grubu Assystem gibi bağımsız denetim kuruluşları ve Nükleer Düzenleme Kurumu (NDK) tarafından çok basamaklı olarak gerçekleştiriliyor.